İstanbul'da otel yapmayan kafasını duvarlara vuracak
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Ha bu yıl patladı, ha gelecek yıl patlayacak diye diye turizmi bugünlere kadar getirdik.
Peki, nerede hata yaptık, neredeyiz, nereye gidiyoruz? Bırakalım kendi aramızdaki kapalı devre muhabbeti, bizi iyi tanıyan bir yabancı uzmana soralım bu soruları. O yabancı uzman ki; hem dünyaca ünlü bir otel zincirinin ünlü bir yöneticisi olsun, hem de TÜSİAD üyesi olacak kadar bir Türk dostu. İşte size o yabancı: İskenderiye 1949 doğumlu, Kanada vatandaşı, Four Seasons İstanbul Genel Müdürü ve Ortadoğu Bölge Müdürü Marcos Bekhit. Four Seasons İstanbul, geçmişin anlı şanlı Sultanahmet Cezaevi. Altı yıl önce 65 odalı bir butik otel haline getirildiği günden bu yana Bekhit İstanbul'da. Otelin oda sayısı sizi yanıltmasın, son iki yıldır ‘‘Avrupa'nın en İyi Oteli’’ seçiliyor. ‘‘Dünyanın En İyi 3'üncü Oteli’’ unvanını alması da cabası.
Marcos Bekhit, genç yaşında Ritz Carlton'un California, Florida, Washington ve Boston otellerinin genel müdürlüklerini yaptıktan sonra yedi yıl önce Cleveland Four Seasons Genel Müdürlüğü'nden Türkiye'ye atanmış. Alman eşi Renate'yi koluna taktığı gibi gelmiş buraya. Gördüm ki Marcos Bey’den bütün çalışma arkadaşları övgüyle söz ediyor. Kapıdaki doorman'den ahçıbaşına, sağ kolu Pazarlama Müdürü Levent Gürçay'a kadar herkesle arkadaş gibi. Bay Bekhit'le otelinde yemek yedik, kahve içtik ve de turizmimizi konuştuk. Bakın bir yabancı dost bizler için neler dedi. Sakın darılmaca yok, dost dediğin acı söyler Sayın Mustafa Taşar!..
Ucuz ülkeye ucuz turistler gelir
‘‘Herşey dahil’’ sistemi ucuz turist için doğru bir pazarlama yöntemi olabilir ama, genelin yüzde 25'inde uygulanmalı, her yerde değil. Turizmdeki KDV oranı dünyada olduğu gibi en fazla yüzde 15 olmalı, Türkiye'de ise yüzde 18. Antalya'nın 30-40 mark üstüne kurduğu bu sistemi üzerinden atması uzun yıllar alacak. Türkiye bugünden tezi yok ‘‘Ucuz ülke’’ imajını silmeye başlamalı. Yener Bey size bir şey söyleyeyim, Türkler futbola gösterdiği ilgiyi turizme gösterse Türkiye bugün bulunduğu noktadan çok daha ilerde olacak.
Gidecek yeri olmayan Türkiye'ye geliyor
- Çok özür dileyerek söylüyorum Yener Bey, başka gidecek yeri olmayan Türkiye'ye geliyor. Kesinlikle böyle olmamalı, bu çok yanlış. Bunun nedeni tesislerin fizibil olmaması. Her şey dahil 60 mark ödediğin bir otelden şikayet etme hakkın elbette olamaz. Eğer 150 dolar veriyorsam o zaman işler değişir, kaliteyi isterim. Üst düzey zengin turistleri çekebilmek için Türkiye'nin gerçek manada lüks ve özel otellere ihtiyacı var.
Turiste işkence yapıyorsunuz
Yazın o turistlerin halini görün, tam bir kábus. Trafik kargaşasından turistlerin yakasına yapışan çocuklara kadar. Türkiye'de yöneticiler, kanunlar çok sık değişiyor. Oturma izni almak o kadar zorlaştı ki, yabancılar gelmekten kaçıyor. Yabancılardan yüzde 70 gelir vergisi alınıyor, Amerika'da bu oran yüzde 30. Türkiye yabancı yatırımcıya bir şey vermiyor, işgücü pahalı, vergi yüksek niye gelsin? Bulgaristan, Çekoslovakya, Polonya gibi ülkeler yabancı yatırımcılara bedava arsadan vergi muafiyetine kadar inanılmaz büyük avantajlar sağlıyor.
Turizmde politika ve vizyonunuz yok
Türk turizminde belli bir vizyon, devlet politikası yok, bol laf var. Mesela turizmden yılda 30 milyar dolar kazanacağız diyecek ve bu hedefe ulaşmak için neler yapacağını düşünecek. Turizm Bakanı lider olarak en başa geçip belirlenen hedefe herkesi koşturacak.
İstanbul harika bir şehir, muhteşem bir havalimanı var, her türlü tarihi güzelliğe sahip ama, pazarlaması yapılmıyor.
Türkiye'deki otel yıldızlama sistemi de dünyadan çok farklı, onun için bol beş yıldızlı otel varmış gibi görünüyor. Mesela biz isteyen müşterilerimize güneyde bizde alıştıkları kalitede bir otel bulamıyoruz. Ben de yüksek beklentilerim olduğu için oralarda otel bulmakta çok zorlanıyorum.
İstanbul dünyanın en pahalı limanı
İstanbul limanına yıl boyunca hiç kruvaziye gelmedi, neden? Çünkü İstanbul dünyanın en pahalı limanlarından biri. Gelin ucuzlatalım, otelcisinden pazarcısına kadar herkes faydalansın. Oturduğumuz yerde telefonlarımızın çalmasını bekliyoruz, onların ayağına gitmiyoruz. Filan kongre neden Barcelona'da yapılıyor da İstanbul'da yapılmıyor, oraya gidip tek tek öğreneceğiz.