Arkeolojinin dünyadaki en büyük isimlerinden Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal, arkadaşımız Yener Süsoy'a Anadolu'daki tarihsel zenginliğin ölçüye gelmeyecek boyutta olduğunu söyledi.
İnsan haklarını tarihte ilk kez bir Anadolu uygarlığının, Hititler'in yaşama geçirdiğini belirten Prof. Akurgal, Türk arkeologlarının uluslararası düzeyde olduğunu bildirdi.
Ecevit’i beğenirim
Bülent Ecevit'i yıllardır tanırım, beğenirim. Bence demokratlığı yarım ama üç beş sene daha böyle devam etmeli. Türkiye yavaş yavaş hakiki demokrasiye kavuşacak.
Üç güzel adam
Çelik Gülersoy başarılı bir adamdır, İstanbul'a çok güzel şeyler yaptı. Hayrettin Karaca da başarılı adam. Bir de İbrahim Betil eğitim için çok iyi çalışıyor.
Eşi Prof. Dr. Meral Akurgal anlatıyor:
Türklüğüyle övünür
Profesör, benim DTCF'den hocam. 1976'da onun yanında master yaptım, sonra da doktoramı verdim. Profesör'le 13 Nisan 1991'de Ankara'da evlendik. Her şeyden önce Türklüğü ile iftihar eden bir insandır. Çok doğrudur, insanlara her zaman değer verir. Bütün güzel erdemlerin hepsi onda toplanmış. O kadar farklı bir insandır ki, kelimeler anlatmaya yetmez. Her zaman haklının yanında yer alır, kimsenin aleyhinde bulunmaz. Hayatta en zevk aldığı şey kitap yazmak, bunun dışında dünya umurunda değil. Türkiye ve dünya siyasetini, hatta ekenomisini çok yakından izler. Önceleri hep sizli bizli konuşuyorduk, kendisi çok ısrar ettiği için son yıllarda ona adıyla hitap ediyorum ama, zor oluyor. O beni zaman zaman ‘‘Sultanım‘‘ diye çağırır, bu beni çok duygulandırır. Ben 53 yaşındayım ama, aramızdaki yaş farkının farkında değilim.
Akurgal soyadının Sümer çivi yazısıyla yazılışı
Onur kırıcı ceza Anadolu'da yoktu
- Hitit Uygarlığı'nı komşularından ayıran en önemli özelliği, insan haklarına duydukları saygıdır. Albrecht Goetze'nin saptadığı gibi Hititler insan haklarına büyük önem veriyordu. Onur kırıcı cezalar, Asur kanunlarında görülen acımasız yargılar Hitit hukukuna yabancıydı. Asurların uyguladığı düşman vücutlarının parçalanması, ateşle yakılması, esirlerin kazıklara oturtulması ya da derilerinin yüzülmesi, kesilmiş insan kafalarından piramitlerin oluşturulması çeşidinden davranışlar, Hititler'de söz konusu değildi. Kölelerin hakları bile güvence altındaydı. Mesela kölelerle evlenen kadınlar özgürlüklerini kaybetmiyorlardı. Böyle bir evlilik bozulduğunda varlıklar ve çocuklar, özgür vatandaşlar için öngörülen ilkelere göre paylaşılıyordu. Bu özellikleriyle Hititler, eski çağ tarihinde seçkin bir yer alırlar.
Hitit protokolü bugün yaşıyor
Kazılardan ortaya çıkardığımız belgelerde görülür ki, Hitit protokolünde erkek gelinin duvağını açar ve ona yiyecek ya da içki sunar. Kadın yüzünü açıkta bırakan, başını, ensesini, vücudunu örten ve ayak bileklerine kadar inen bir giysi taşır. Anadolu geleneği olan bu örtünme bugün bazı yerlerde görülen çarşaftan tamamen ayrıdır. Bu ‘‘Hitit Protokolü’’ Anadolu'da, Roma Dönemi'nde kadar devam etmiş, ondan sonra Jupiter Dolichenus inancıyla Avrupa'ya geçerek günümüze kadar gelmiştir. Gerçekten de, son İran Şahı Rıza Pehlevi ve son İngiliz Kralı Edward gibi krallar da törenlerde eşlerini eski Hitit protokolündeki gibi sol yanlarına almışlardır.
DÜZELTME
Röportajımın dünkü bölümünde 1932 yılında Alman Markı’nın değeri markının değeri yanlış çıkmıştır. Doğrusu 1TL=2.5 Alman Markı olacaktır. Düzeltir özür dilerim. Yener Süsoy