Hilton'da namaz hiç hoş olmadı

Abdullah Gül'ün Milletvekili Lojmanları'nda şimdilik oturduğu tripleks villanın orta katında mutfak, misafir ve yemek takımlarının yer aldığı bir salon var.

Duvardan koltuklara egemen olan renk Başbakan'ın gönlünde taht kuran BJK'nın beyazı. Sehpaların, büfenin üstünde sıra sıra dizili gümüşler var. Salonu çevreleyen tüm duvarlar göz nuru dökülerek işlendiği belli olan Arapça ‘‘Ayet El Kürsi’’ler, ‘‘Hilye-yi Şerif’’lerle süslü. Bir köşede ise Hayrünisa hanımın Cidde'den aldığı altın-gümüş karışımı Kabe'yi simgeleyen nadide el işi çerçeveler var. Girişten tavana her yer misler gibi kokuyor, temizlik derseniz Allah için ‘‘Bal dök yala’’ misali. Ve yine Allah için ne duvarda, ne sehpada, ne masada, ne cüzdanda resimden eser yok. Sayın Başbakan'a; ‘‘Günah saydığınız için mi?’’ dedim, ‘‘Bu katta yok, üst katta çok’’ dedi. Yatak odalarının yer aldığı üst kata çıkmayı teklif etmediğim için Abdullah Gül'ün yalancısı olmaktan öteye gidemiyorum. Hayrünisa hanımın kendi elleriyle yapacağı Kayseri mantısı özel davetine gittiğim gün belki ‘‘çok resimli’’ üst katı da görmek nasip olur. Biz şimdi dünkü hızımızla Gül çiftinin ilk kez açıkladıkları özel dünyalarını dinlemeye devam edelim.

İbadetin şovu olmaz

Hilton fotoğraflarından hiç memnun değilim, bunlar hiç olmamalıydı. Ertesi gün bütün bakan arkadaşlarıma anlattım, bundan sonra böyle olayların yaşanmaması rica attim. Böyle şeyler aleni yerlerde pek hoş görüntüler oluşturmuyor. Geçen haftaki ilk Cuma namazına hep birlikte Kocatepe'ye gidelim, dediler. Ben karşı çıktım, gösteri gibi anlaşılabilirdi. Cami Türkiye'nin bir gerçeği ama, gideceksin oraya bir sürü insan, olmaz. Her zaman olduğu gibi yine sessizce Meclis'e gidip namazımızı kıldık. Bu tip şeyler doğal olmalı. Bunlar herkesin kendisinin özel tercihleridir. İbadeti şov haline getirmek çok yanlış.


Nazar boncuğu taşımam

İbadetimle ilgili hiçbir demeç vermem ama, bazıları kendiliğinden haber yazıyor. Beş vakit namazımı kılarım diye ortaya çıkıp övünmemim bir anlamı yok ki.

Yener bey, şu anda bizzat tanık olduğunuz gibi elektrik kesilmesi başbakanın evinde de oluyor, bunu halk bilsin.

Tiyatroya pek sık gidemedik ama, sinemayı pek ihmal etmeyiz. Aslında benim tiyatroyla yakın ilgim var, MTTB'nin ilk tiyatro müdürü ben oldum.

En büyük hobilerimden birisi fotoğrafçılıktır, MTTB'de kurduğumuz Fotoğrafçılık Kulübü'nde bir de siyah beyaz fotoğraf sergisi açtık. O zaman aldığım Canon T70'e gözüm gibi bakıyorum. * Beşiktaş taraftarıyım, oğlum Mehmet Emre'ye birlikte düşündüğümüz 4-4-2 oynayacak ideal 11 şöyle; Cordoba, Ali Eren, Ronaldo, Zago, Yasin, Sergen, Tümer, Kaan Dobra, Tayfur, Ahmet Dursun ve İlhan Mansız.

Yanımda nazar boncuğu gibi hiçbir şey taşımam.


Başbakan olduğum akşam kızımdan borç aldım


Başbakanlık görevini aldığım günün akşamı Hayrünisa ile Tayyip beyin eşi Emine hanım, birlikte bir yere gitti. Ben eve geldim,Kübra'yla birlikte iftar edeceğiz ama, hazırda hiç yemek yok. Yakınımızdaki bir restorandan döner istedik. Biraz sonra anladım ki yanımda hiç para yok, adam dönerleri getirecek, paramız yok diyeceğiz, felaket. Kübra'ya durumu anlattım. Neyse ki kızın parası varmış da, borç alıp o akşam durumu kurtardım. Yanımda para taşımam. Mesela şu anda gördüğünüz gibi cüzdanımda sadece 4 milyon lira var.

Özel hayatımda paramı hesapsız, kitapsız harcayan biriyim. Para işleriyle hep eşim uğraşır.Bizim evin İçişleri Bakanı gerçek anlamda eşimdir. Ev işlerinden hiç anlamam, yapabildiğim tek yemek menemendir. Laf aramızda 90 kilo olmuşum, Ramazandan sonra hemen hızlı bir diyet yapmam gerekiyor. Yener bey, elbette eşime hala aşığım, bu kadar yıldır huzurla devam etmesinden, bütün yetkilerimi vermemizden belli değil mi zaten?


Eşim korumaları atlatıp arkadaş toplantısına gitti


Korumalarımın sayısını azaltmak istedim ama, bazı şeylerin benim elimde olmadığını söylediler. Eşim, çocuklarım da bu gibi işlerden hiç hoşlanmazdı, hatta milletvekili eşi ve çocukları olduklarını söylemezlerdi. Şimdi en çok rahatsız olanlar onlar, benim görevim yüzünden ister istemez takip ediliyorlar. Hayrünisa hanım önceki gün evde oturmaktan sıkılmış, bir bahaneyle korumaları atlatıp arkadaş toplantısına gitmiş.


Hayrünisa Gül


Onu çok yakışıklı buluyorum

Hayrünisa Gül
meğer 15 yaşında lise öğrenciyken gönül verip evlenmiş Abdullah Gül'le. Bayan Gül 18 Ağustos 1965, Bay Gül ise 29 Ekim 1950 doğumlu, yani aralarında 15 yaş fark var. 19 yaşındaki oğulları Ahmet Emre St.Joseph'i bitirdikten sonra bu yıl Sabancı Üniversitesi'ni kazanmış. Kızları Kübra Bilkent Üniversitesi'nde endüstri mühendisliği okuyor. Babasının tıpatıp kopyası küçük Mehmet Emre ise TED Ankara Koleji 5.sınıf öğrencisi. Bundan sonrasını ilk kez Hayrünisa hanımdan dinleyelim, dinledikçe de şaşıralım.

Abdullah beyi ilk defa Kayseri'de bir düğünde gördüm ve gerçekten hoşlandım. Benim teyzemin oğluyla onun halasının kızı evleniyordu. O tarihte ben Çemberlitaş Kız Lisesi'nde öğrenciydim. O zaman siyasetle uğraşmıyordu, üniversitede asistandı, ders veriyordu. Bu yüzden Sakarya ile İstanbul arasında mekik dokuyordu. Bir sene kadar nişanlı kaldığımız için birbirimizi tanıma fırsatımız da oldu. 21 Ağustos 1980 günü evlendik. Beni çok genç görüp çocukların benim olmadığını zannedenler var. Yener bey, size açıkça söyleyeyim kocamı çok seviyorum, ona hala aşığım, ayrıca onu çok da yakışıklı bulurum. Aşk olmasa, sevgi, saygı olmasa yürümez zaten.

Ben kocamın Türkiye'nin kaderini değiştireceğine kalpten inanıyorum.

Lahana dışında hiç yemek ayırımı yapmaz, önüne konan her şeyi afiyetle yer.

Abdullah bey siyasette her zaman başarılı olmuştur ama, herhangi bir mevki için kişisel hırsı hiç yoktur.

Abdullah bey askere giderken bıyığını kestirdi, bence görünümü iyi olmadı. Bence bıyıklı hali daha güzel.

Bizim ailelerimiz karma, başı açık olanı da var, kapalı olanı da.
Yazarın Tüm Yazıları