Cevahir Çarşı’ya Araplar talip

Türkiye’nin en büyük kongre oteli namlı Şişli’deki ‘Grand Cevahir’den içeri girer girmez büyük bir kalabalığın içine daldım.

Lobiler, koridorlar, asansörler, tuvaletler, her köşe yabancılarla doluydu. Bir değil, birkaç kongre olmalı diye düşünürken, arkamdan bir el koluma girdi. Birlikte seri adamlarla yürüyoruz ama, yüzünü göremiyorum. ‘Yener Bey burası 22 salonlu, 73 bin metrekare. Sadece balo salonu 5 bin kişilik, sahnelere TIR bile giriyor’ dedi. Dönüp baktım, Cevahir Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Cevahir’in ta kendisi. Hiç yaşlanmamış, sanki 70 yaşında, 7 çocuklu, 18 torunu olan biri değil. Koluma girdi, birlikte Deliz Restoran’a girdik, sabah kahvaltısında başlayacağız sohbetimize. Bir parça beyaz peynir, bir dilim karpuz, 2 dilim kızarmış ekmek, bir bardak limonlu çay yeter, gerisi sizin olsun. Ben soruyorum, Cevahir kendine özgü Karadeniz şivesiyle anlatıyor. Zaman zaman sesini yükseltiyor, masaya vuruyor, gözlerini açıyor, sonra gülüyor derin bir sessizlikle. Sordum anlattı, sormadım yine anlattı, bir de baktık gün bitti. İbrahim Cevahir’in anlattıkları Çaykaralı atalarının sözlerini kanıtlıyor; ‘Aklın olacak ki anlayacaksın ne kadar deli olduğunu.’

Cevahir’le sohbetin girişi, 15 Ekim’de açılışını Tayyip Erdoğan’ın yapacağı Cevahir Çarşı’yla ilgili olmalıydı. Öyle de oldu.

- Cevahir Çarşı, Türkiye ve Avrupa’nın en büyük, dünyanın 2. büyük alışveriş ve eğlence merkezi. İçinde 360 mağaza, 22 bin metrekarelik eğlence merkezi var. Burası sadece İstanbul’un değil, bütün Türkiye’nin gururu olacak. AB ülkeleri gelsinler de görsünler bakalım, mırın kırın ettikleri Türkiye neler yapıyor. Bundan sonra İstanbul’a gelen her turist nasıl Sultanahmet’i, Ayasofya’yı geziyorsa, burayı da öyle gezecek. Burada 3 bin koltuk kapasiteli, biri üçboyutlu, 12 sinema salonu var. İstanbul metrosuna 3 giriş kapısı ile bağlandı. Otopark 3 bin araç alıyor, 27 asansör, 86 yürüyen merdiven var. İstanbul’un göbeğine dünyanın en muhteşem binasını yaptık, burası Cevahir Grubu’nun da gurur abidesi. Kalitesiyle, teknolojisiyle dünyanın en iyi binası, yemin ederim. Dünyada bundan güzel bir proje yok, bundan sonra da olmayacak. Çarşıdaki dükkanlar kapış kapış gitti, öyle büyük izdiham oldu. İlk defa söylüyorum, çarşıyı yabancılar almak istiyor, talibi çok. Ben satmak niyetinde değildim ama, sayın Başbakanımız dedi ki; ‘Değerini bulursanız satın. Yabancı da alsa, içinde yine 2 bin Türk çalışacak. Bu parayı belediyeyle beraber alıp daha güçlü projeler yaparsınız.’ Biz yabancılardan 750 milyon dolar istedik, bu manada şu anda değerinin ucu göründü. Talip olan 4-5 firma, Ortadoğu ve Avrupa’dan. Başka bir projem daha var, Zeytinburnu’nda dericilerin kalktığı meydana 2500 odalı, 60 salonlu, 60 mağazalı turistik bir kompleks yapmak istiyorum. Sağlık tesislerinden, kilisesinden, havrasından, camisine kadar hepsi olacak, 400 dönüm yer. Başbakandan bu yeri imarı çıkmış olarak yap-işlet-devret modeliyle isteyeceğim. Eğer alırsak, 300 milyon dolarlık bu projeye hemen başlayacağım.

Avrupa’nın en büyüğü İbrahim Cevahir’in gurur kaynağı Cevahir Çarşı’nın açılışını 15 Ekim’de Başbakan Erdoğan yapacak. Çarşı, Türkiye ve Avrupa’nın en büyük, dünyanın 2. büyük alışveriş ve eğlence merkezi. 70 yaşındaki Cevahir ise güne sabah 5’te uyanarak başlıyor. Önce namazını kılıyor, ardından 45 dakika yüzme ve 30 dakika bantta koşu.

Erdal İnönü’nün eşine ne söyledim

Cevahir bey, dünyada namı olan bilim adamımız Erdal İnönü’den ne istediniz? Onun hayranı olduğu ünlü matematikçi Weirerstrasse’i haklı çıkardınız; ‘‘Yaşamda her şey çok geç gelir.’

- Paşa’nın ölüm yıldönümlerinde hep kabri başında olurum. Bakarım, millet gelip mezara okur, İnönü’nün çocukları ise orada öyle durur. Kimseye hoş geldin demezler, el sıkmazlar, konuşmazlar, öyle soğuk dururlar. 1978’deki anma gününde, şerefsizim dedim ki onlara; ‘Orada kazık gibi ne dikiyorsunuz? Hadi siz babanıza geldiniz, İsmet Paşa bunların babası değildi ki? Ellerini sıkıp, niye geldiklerini sorsanıza.’ Çok şaşırdılar, kim bu adam diyorlar, o güne kadar hiçbiriyle tanışmamışız ki. Erdal da beni ilk orada tanıdı. Orhan Keçeli’den telefonunu alıp aradım, ‘Seninle bir şeyler konuşmak istiyorum’dedim. ‘Ne konuşacaksınız benimle’ oldu. ‘Biz adam yemeyiz, benim adım İbrahim Cevahir, sor kime istersen’ dedim. Sormuş, yemek buluşmamıza tam zamanında geldi. Lafa direkt girdim; ‘Erdal Bey, İnönü soyadı tarihte iyi bir yer almıştır. Tarihe gömülmeden bu soyadını Türkiye’de yaşatman lazım’ dedim.

‘Ben politikayı hiç düşünmedim’ dedi. ‘Sizin evde çıkan seslerden bir şeyler kalmıştır hafızanda, o da sana yeter’ dedim. O gün çok ikna etmeye çalıştım ama, kabul etmedi, vedalaştık. Bir gün ofisimde otururken, Erdal İnönü’nün ziyaretime geldiğini söylediler. Erdal Bey o gün önce kabul etti, sonra yine vazgeçti. Erdal Bey çok değişik bir insan, bir bakıyorsunuz evet diyor, 3 gün sonra cayıyor. Eşi Sevinç Hanım kavga ediyor benimle, evden kovuyor. Bir gün dedi bana ki ‘Ne istiyorsun bizden, yurtdışından yeni geldik, Erdal’ın yakasını bırak.’ Dedim ona ki ‘Sohtorik’in kızıydın, seni herkes alırdı, babanın parası vardı. Niye İsmet İnönü’nün oğluyla evlendin, evlenseydin başkasıyla. Cumhurbaşkanın oğluna mı aşık oldun?’ Gözüm kör olsun, aç sor kendisine, Cevahir sana böyle böyle dedi mi diye?

Yarın: AKP’DE KEMALİZM’İN TEMSİLCİSİYİM
Yazarın Tüm Yazıları