Türk siyasi yaşamında tam 52 yıldır ön planda olan İsmet Sezgin, arkadaşımız Yener Süsoy'a çarpıcı anılarını anlattı. DSP lideri Başbakan Bülent Ecevit'in en eski arkadaşlarından biri olduğunu söyleyen Sezgin, ‘‘Bülent Bey'in sonu böyle olmamalıydı’’ dedi.
Ecevit için üzüldüm
- Bülent Ecevit, Meclis'teki en eski arkadaşlarımdan biri, kendisini severim, sayarım. Dürüst, namuslu imajını Karaoğlan'la çok parlattı. Ecevit, siyasi hayatını ülkenin ekonomisini düzelten bir başbakan olarak taçlandırarak noktalamak istedi ama, olmadı. Bülent Bey'in sonu böyle olmamalıydı, ülkeyi
bu hale getirmemeliydi. İstifa etmek,
görevi bırakmak bir cesaret işidir. Hemingway, cesareti ‘‘olaylar karşısında gösterilen zarafet’’ olarak tanımlar, ne kadar anlamlı değil mi?
Demirel’in sırtındaki hançer
- Demirel'e kongreden önce bir akşam ‘Necmettin Bey, Tansu Hanım'la beraber, onunla çok yakın ilişkisi var, benimle hiç görüşmüyor’’ dedim. Hemen ‘‘Yapmaz, Necmettin seni sever’’ diye cevap verdi. Ben görüşümde ısrar ettim, o yine kabul etmedi. Ben çıktıktan sonra Cevheri'yi çağırıp benim anlattıklarımı aktarınca Necmettin, ‘‘İsmet Ağabey partimizin ulu çınarı, ben böyle bir insanın aleyhinde çalışır mıyım’’ demiş. Süleyman Bey bir süre sonra benim anlattıklarımın doğru olduğunu fark edince; ‘Sırtımda hançer var, onu çıkaramıyorum'' diyor. Bence Demirel, bu işin üstünde gerektiği gibi durmadı; Cindoruk'un genel başkan seçilmesine uğraştığı kadar benim genel başkan seçilmemle uğraşmadı. Hiç kimseye kırgın, dargın değilim, inandıklarını yaptılar diye düşünüyorum.
Sezgin’le hiçbir sorun yok
DOKUZUNCU Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, eski bakan İsmet Sezgin'in 1993 yılındaki genel kurulda başkanlığı kendisi yüzünden kaybettiği yönündeki sözlerini değerlendirerek, ‘‘Sayın İsmet Sezgin 40 yılı aşan siyaset arkadaşımdır. Hiçbir meselede benimle ters düşmemiştir’’ dedi. İzmir Ekonomi Üniversitesi'nin 2002-2003 akademik yılı açılışında gazetecilerin İsmet Sezgin'in röportajdaki sözlerini hatırlatmaları üzerine Demirel şöyle dedi: ‘‘Haberi dikkatle okudum. Öyle bir cümle yok. Sayın İsmet Sezgin, benim 40 seneyi aşan siyaset arkadaşımdır. Hiçbir meselede benimle ters düşmemiştir. Kendisinin de söylediği çok zor zamanları biz aştık. Siyasette zor zamanlar sabır isteyen bir iştir. Yani böyle şaşalı zamanlar falan kolaydır da bütün mesele her şeyin dağıldığı zamanlardır. Sayın Sezgin kendisini üzen herhangi bir hadise hakkında dahi çok dengeli hareket ediyor. Onun içindir ki ben onun söylediklerine bir şey ilave edecek değilim.’’
Çapkınlık konusunda haksız şöhretim var
Kadın bence eli öpülesi bir varlıktır, hayatımızın kaynağıdır. Güzel olan her şeye baktığım gibi elbette güzel kadın da ilgimi çeker.
Çapkınlık konusunda benim haksız bir şöhretim var, bunu hiç hak etmiyorum. Ben insanları çok seviyorum, dostluğa önem veriyorum. Bu konuda benim için söylenenlerin tümünün yanlış olduğunu söylersem hata ederim ama, devleti, siyaseti o kadar ciddiye aldım ki hayatımı erteledim.
Aydın’ın inciri Viagra’dan etkili
Kutsal kitap diyor ki: ‘‘Tanrı size iki yiyecek verdi, zeytin ve incir.’’ Bizim Aydın'ın inciri harika bir enerji kaynağıdır, insanın gücüne güç katar. Tecrübe edenlerin bana anlattığına göre Viagra'dan daha etkiliymiş, onların yalancısıyım.
Demirel’in yanında bir tek ben kaldım
- Hiçbir zaman Süleyman Bey'in gölgesinde olmadım, kendisine minnet borcum da yok. Demirel'le ailevi dostluğum da yok, onu genel başkanım, başbakanım, cumhurbaşkanım olarak değerlendirdim. Her şeyden önce biz Süleyman Bey'le onlarca yıldır dava arkadaşıyız. Adalet Partisi'nin 1964'deki kongresinde o genel başkan seçildi, ben de GİK üyesi oldum. Yaklaşık 40 yıl önceki bu kongrede seçilen arkadaşlardan günümüze kadar Süleyman Bey'le beraber olan tek kişi benim. Onunla birbirimizden hiç kopmadık, içimizde bir ayrılık olmadı. Süleyman Bey'in geçmişte bana söylediği bir sözü var; ‘‘İsmet sana gadrettim’’ der, haksızlık etmek anlamında. Bunun neden söylediğini bilmiyorum, kendisine de hiç sormadım. Ben bu hesapların adamı değilim; görev, sorumluluk adamıyım. Şimdi geçmişi daha iyi değerlendirebiliyorum, mesela isteseydi 41'leri önleyebilirdi, Demokratik Parti de kurulmazdı.
Truva atındaki Japon prens
JAPONYA'nın Veliaht Prensi Takohita Mikasa'nın oğlu Tomohito Mikasa, dün Truva antik kentini ziyaret etti. Tomohito Mikasa'nın gezisi için jandarma geniş güvenlik önlemi aldı. Japonya'dan gelen 70 kişilik turist grubu da Truva gezisinde Mikasa'ya eşlik etti. Antik kentte sokak köpeklerine aldırmadan yanlarında yürüyen Mikasa, Truva Atı'nın önünde antik kente ilişkin bilgi aldı. Kafile Başkanlığı yapan Japonya'nın İstanbul Başkonsolosluğu'nda görevli Kültür Ataşesi Takeshi İshihata, Prens Mikasa'nın antik kente hayran kaldığını söyledi. Geceyi Çanakkale'de geçiren Mikasa, dün de İzmir'in Bergama ilçesini gezdi.