Türkiye hipodromlarının ‘‘İmparator’’ lakaplı jokeyi Süleyman Akdı, at yarışlarının özelleştirilmesi gerektiği görüşünde.
Atları koşarken izlemenin doyulmaz bir keyif olduğunu belirten ünlü jokey, 3 yıl sonra antrenör olmak istediğini ve antrenörlükte çağdaş çizgiyi yakalamamız gerektiğini söyledi.
Özelleşirse ikramiye bugünün 4 misli olur
- At yarışları kesinlikle özelleştirilmeli, böylece daha profesyonel olmalı. Bugünkü haliyle Türk atçılığı dünya ölçeğinde çok amatör kalıyor. Gelecek sene ne ikramiye alacağımızı, hangi mesafede koşacağımızı bilmiyoruz. Dünyada bu planlamalar 10 yıllık olarak hazırlanıyor, bizde ise her sene herşey değişiyor. Türkiye'de at yarışlarına 2 milyar dolar verip talip olacak çok kişiyi biliyorum. Özelleşirse ikramiyeler bugünkünün dört misli olur, devletin kasasına daha çok para girer. Atçılığımız devletin her yıl yenisini getirdiği kesintilerle kötüye gidiyor. At sahipleri teşvik edilmiyor ki, niye milyonlarca dolar yatırım yapsınlar? Türkiye Jokey Kulübü'ne getirilen teklifler, hegemonya bitecek diye kimselere, devlete bile duyurulmuyor. Jokey Kulübü'nün yaptığı büyük hizmetleri kimse inkár edemez, mesela Karacabey'de yeni yapılan hara dünya çapında, Osmanlı'nın harbe giderken at yetiştirdiği yermiş orası. Ayrıca Avrupa'nın en pahalı aygırları getirildi, tanesi 5 milyon dolar, hepsi tamam. Ayda 300 trilyonun üstünde oyun oynanıyor, yılda 5 katrilyon eder. Verilen ikramiye, at sahiplerinin payı ise çok düşük. Başta Mehmet Emin Karamehmet olmak üzere birçok at tutkunu işadamının özelleştirmeye talip olduğu yakından biliyorum. Devlet onların verdiği teklifleri, düşüncelerini duysa balıklama atlar.
At dövülerek bir yere gitmez
At kulaklarını oynattı mı, dikkat edeceksin. Kulaklarını diktiyse dönüp kaçacak, o sırada seni de üstünden düşerecek demektir. Ringte şahlanıp geri kaçıyorsa yürürken bineceksin.
Kamçının boyu standart 70 santimdir. Kamçı hayvanın canını acıtmak için kullanılmaz. Zaten at dövülerek bir yere gitmez, kamçıyla sadece onun beklediği işareti vereceksin.
Ata şeker yedirilmez, kan şekeri yükselir, normal gıdasını alamaz. Ödüllendirmek için ben havuç ve üzüm veririm.
Kendime veliaht olarak Halis Karataş'ı görüyorum. Geçenlerde önemli bir guatr ameliyatı geçirdi, iyileşmeden ata binmiş, galiba şimdi biraz sağlığı bozuk. Allah şifa versin, jokeyliği bırakmak zorunda kalırsa çok yazık olur.
Kadir Altıngöz'le bir yarış koşarken elimden kamçıyı düşürdüm. 1200'e geldiğimizde Kadir'e ‘‘Kamçını versene’’ dedim, ‘‘Boş versene’’ dedi. ‘‘Senin atından bir şey olmaz’’ deyip elinden kamçıyı kaptım. Yarışı ben kazandım, Kadir 2. oldu. Kamçıyı vermese belki o birinci olacaktı, kim bilir?
Bu sezon Nasipbey adlı bir ata bindim, 14 lira ganyan verdi, hayatımda böyle bir olay ilk kez başıma geldi.
Jokeyler eskiden götürü vergiye tabiydi, son iki senedir bizi bir yere koyamadı devlet. Tarım işçisi olarak lisansımız var ama, başkasına çalışıyoruz. Vergimi ödemeye gidiyorum, 2003'te mükellef olacağımızı söylüyorlar. Biz de devletimize vergimizi vermek istiyoruz.
Hasta Beşiktaşlıyım
Hasta Beşiktaşlıyım, Hasan Arat başkan olmasın diye dua ediyorum. Sergen'i oyuncu olarak çok beğenirim ama, kumarbazlığını sevmiyorum. Atı var ama, aslında at yarışı kumarbazı, ayrıca hem kağıt, hem de Kıbrıs'ta gazinolarda oynuyor. Hız yapmasını severim, ama Berna yapınca kızarım. Mercedes 200E Avangard'ım var.
İbrahim Tatlıses'i çok takdir ediyorum. Kereste yontulup nasıl güzel mobilya oluyorsa, o da kendini öyle güzel bir mobilya yapmış. Kadınları dövüyor, şöyle yapıyor, böyle yaşıyor diyorlar; yine de herkes, başta sosyete onu ayakta alkışlıyor. Bu nasıl bir şey anlayamadım, helal olsun adama.
Antrenörlükte devrim yapacağım
- Üç yıl içinde jokeyliği bırakıp çağdaş anlamda antrenörlüğü getirmek istiyorum. Bugün Türkiye'de birileri zevkleri için hiç bilmedikleri halde at alıyor. Altı ayda her şeyi öğrenip jokeye idmanda nasıl galop vereceğini bile söylemeye başlıyor. 40 senelik birikimden sonra böyle biri bana böyle konuşursa deliririm. Türkiye'deki antrenörlük sistemi oturmamış, dünyadakiler atlardan yanında çalışanların sigortasına kadar her şeyle ilgileniyor. Bizde antrenörü beğenmezsen tut kolundan at, tazminat filan yok, adamlar hep mağdur. Ben böyle antrenör olmam, atçılığımızın yok ettiği bu kuruma da bir kişilik kazandırmaya kararlıyım.
MHP’yi mafya gibi kullandılar
Ülkü Ocakları'na hep karşı oldum, rahmetli Başbuğ yaşıyor olsaydı MHP bugünkü çizgisine gelemezdi. Onun geçmişte bu ideal için yaptıklarını inkar edemeyiz ama, son zamanlarda çevresindeki bazı kişiler partiyi mafya gibi kullanmaya başlamıştı. MHP, Türkeş'in vefatından sonra bir kimlik, bir kişilik kazandı. Devlet Bahçeli'yi çok beğeniyorum. Tuğrul Türkeş kim, tek özelliği Başbuğ'un oğlu olması.
Bindiğim atın kalıtımsal özelliklerini iyi bilirim
Seçtiğim atla mutlaka kazanırım, bıraktığım atın beni geçme ihtimali hiç yoktur. Benim için atın idmanında uçması önemli değildir. Ben onun bütün sülalesine binmişim, onlardan kalıtımsal olarak geçen birçok özelliği ezbere bilirim. Atın nefesini kontrol ederim, rengine bakarım. Çünkü ben atı renginden anlarım. Rengi pırıl pırıl, çok canlı olacak.
Atla yarıştan önce, yarış sırasında konuşurum. At senin ne hissettiğini çok iyi hisseder. Yarışın içinde birbirimize ne zaman haydi diyeceğimizi çok iyi biliriz. Deklare yapıldıktan sonra yarışı kafamda koşmaya başlarım. Startta kalırım, önde, ortada giderim, yarışın her şeklini planlarım. Yarış saati gelip start verildiğinde kimin ne yaptığını, kimi nasıl kandıracağımı görürüm, tak diye bütün planlarım cuk oturur. Sadece aptalca kaybettiğim yarışlara üzülürüm. Asabi bir yapım var ama, çok terbiyeliyimdir. Ne zaman ki birisi bana, aileme küfreder o zaman deli olurum, at üstünde olsam bile işaretimi verip ‘‘Dövün’’ derim, döverler.
Arabistan'da at binmem, çünkü hürriyetini seven bir insanım. Arabistan'a girdiğiniz anda pasaportunuz elinizden alınıp dolaşma belgesi veriliyor. Çocuğun hastalansa, baban ölse sana kefil olan emirin izni olmadan adım atamıyorsun. On sene önce 10 bin dolar aylık verdiler gitmedim, gitmem de.