Acele etmeyin, Atina planı zorla da olsa kabul edecek

Kamran İnan, siyaset ve diplomaside geçirdiği yarım yüzyıl içinde tanık olduğu tarihi olayların perde arkasındaki gerçekleri, Yener Süsoy'a açıkladı. İnan, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra Kissinger'ın yardımcısı Cisco'nun ‘‘Acele etmeyin, bir
planımız var, Atina'ya bastıra bastıra kabul ettireceğiz’’ dediğini söyledi.

ECEVİT'İN BÜYÜK SİYASİ YANLIŞI

Kıbrıs’ı oya çevirmek için istifa etmeyecekti

Yener bey, Kıbrıs meselesini 1974 sonbaharında halledecektik. Kissinger'in yardımcısı Cisco, bana ‘‘Mr. İnan, Kıbrıs için acele etmeyin, bizim bir planımız var, bunu bastıra bastıra Atina'ya kabul ettireceğiz, sonra da Kissinger Ankara'ya gelecek’’ dedi. Tam o sırada Ecevit bana göre siyasi bir büyük yanlışlık yaparak Kıbrıs'ı oya çevirmek için istifa etti. Kissinger bunu bilmesine rağmen yine de Ankara'ya gelmek istiyordu ama, Ankara buna karşı çıkıyordu. Dışişleri Bakanı rahmetli Turan Güneş'e gidip ‘‘Efendim, Kissinger istifa ettiğinizi biliyor, kendisi vazgeçerse amenna, istiyorsa bırakın gelsin’’ dedim. Güneş ‘‘Kamran bey size güvenimiz var ama, Kissinger'la bir anlaşma yaparsak Demirel ‘Kıbrıs'ı sattılar' der, ben bunu göze alamam’’ dedi. Bunun üzerine kendisine istenirse Demirel’den bu konuda teminat alabileceğimi veya Kissenger'la onun da görüşmesini sağlayabileceğimi söyledim. Güneş'in yanından çıkıp Bülent beye gittim, durumu anlattım, tam kabul etmek üzereyken Güneş girdi içeri ve benim planım sona erdi.

Bölücülük Doğuda değil Ankara’da yapılıyor

Yener bey, Orta Asya'dan buralara kadar gelmişiz ama, kapıları 1071'de oradaki insanlar açmış. 1071'de pür telaş oralardan geçmişiz, bir daha dönüp bakmamışız. Düşünün yıl 2003, hálá oralarda alfabe götüremediğiniz, milli dilinizi öğretemediğiniz insanlarınız var. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Rusları Bitlis hududunda durduran onlar değil mi, benim babam orada sağ gözünü kaybetti. Güneyde Fransızlara ve İngilizlere hayır diyen onlar değil mi, bakın birisi Kahraman olmuş, birisi Gazi, birisi de Şanlı. Bence bölücülük Doğu ve Güneydoğuda değil, Ankara'nın bazı çevrelerinde yapılıyor. Bitlis yıllarca memurların sürgün yeri olarak kullanıldı, bu kafayla devlet idare edilmez. Eskiden kızınca komünist derlerdi, şimdi ise Kürt diyorlar.

Plaja giderken bile yanıma kravat alırım

Hayatta bir tek defa kısa pantolon giydim, ilkokula bile kelebek kravatla giderdim. Bu disipline o kadar alışmışım ki, İsviçre'de göl plajına giderken bile cebimde kravat olurdu.

Benimle çalışmak zordur, ben hiçbir zaman kendime olandan fazla diğerlerine insaflı olmadım. Sabah 8'de geliyorsam, kimse benden sonra gelemez. Devlet sırtından popülariteyi de kabul etmem, kendi cebinizden istediğiniz kadar cömert olun.

Turgut (Özal) beyin hoşgörüsü çok yüksekti, bir gün kendisini aynen şöyle dedim ‘‘Beyefendi, küçük adamlarınızı büyük koltuklara oturtup büyümelerini bekliyorsunuz ama, kayboluyorlar.’’ Rahmetli gülümsedi ama, hiçbir cevap vermedi.

Partiyi ve rejimi kurtarmak için 1978'de AP büyük kongresinde Demirel'e karşı genel başkan aday oldum. Türkiye'nin siyasi gerçeklerini bilmeyen bir genç politikacı olduğum için kaybettim. Demirel kendisine karşı çıkanları asla affetmez, bunu da hiçbir zaman göstermez. Sayın Demirel ülkenin akil adamı olma şansını kullanmadı, bunun yerine olur olmaz toplantılara katılıp kurdeleler kesti.

Hiç silah taşımam çünkü nefret ederim

PKK ve Ermeni tehdidi nedeniyle 15 senedir zırhlı araba ve yakın koruma altındayım. Silah hiç taşımadım, hiç de sevmem.

Babam büyük avcıydı, birkaç defa beni de yanında götürdü. Ama ben hayvanları öldürmelerine engel olmak için türlü sesler çıkarıp avlarını kaçırıyordum. Babam sonunda ‘‘Melek olacaksan evde otur’’ deyip bir daha götürmedi.

Kan görmeye hiç tahammülüm yoktur, bunun için özellikle Anadolu'da en büyük sıkıntım ziyaretlerde kurban kesilmesi.

Bursa'da ortaokul öğrencisiyken Vali Haşim İşcan benim için bir gün ‘‘Bu çocuk ilerde ya büyük bir bela olur, ya büyük bir devlet adamı, dikkat etmek lazım’’ dedi.

Ortaokulda resim sergimizin açılışına gelen Başbakan Şükrü Saraçoğlu soyadımın İnan olduğunu duyunca ‘‘Neye inanırsın?’’ diye sordu. Kendisine aynen ‘‘Cumhuriyetin bütün prensiplerine inanırım Başbakanım’’ diye cevap verdim.

Kissinger’ın Kıbrıs’ta bize çok faydası oldu

Kissinger'in bize Kıbrıs konusunda büyük faydası olmuştur. Mesela harekat öncesinde Atina'ya ‘‘Hava ve deniz kuvvetleriniz şu paralelin altına inerse 6. Filo'yu karşısında bulur’’ demiştir. Bir ara bizimkiler yavaş ilerliyordu, ‘‘Dünya kamuoyunun baskısı var, elinizi çabuk tutun’’ diye haber göndermiştir. Bizimkiler ada yöresinde mayın olduğunu söylediğinde, Amerika'nın cevabı ‘‘Merak etmeyin, bir tane bile yok, olursa biz size haber veririz, siz elinizi kolunuzu sallayıp girin’’ olmuştur. Bütün bunları zabıtlardan kendi gözlerimle okudum. Ayrıca büyük Türk dostu NATO Genel Sekreteri Luns'un yardımlarını da unutmamamız gerekir. Ambargoyu 1975'te kaldırtacaktık, bu konuda en büyük desteği David Rockfeller'den aldım. Onun tek istediği Ankara'nın bir miktar askeri Kıbrıs'tan çekebileceği yolunda bir açıklama yapmasıydı.
Yazarın Tüm Yazıları