Prenses'in şarkısı

Yavuz GÖKMEN
Haberin Devamı

Kim ne kadar aksini iddia ederse etsin, ben Prenses Diana'nın ölümünde bir büyük acayiplik olduğuna inanıyorum. Bunun ne anlama geldiğini yazmaya elim varmıyor; çünkü nasıl olsa olayın üzerine ilk andan itibaren çekilen örtü bir daha kalkmayacak. Eğer kalkarsa, altında İngiltere kalacak.

Belki Fransa da yerinden oynayacak.

İşte bunlardan ötürü, sevgili Prenses'in yaşamındaki masalın ölümünde de sürmesi gerekiyor. İnsanların bu tatlı rüyadan uyanmaması gerekiyor.

Ama meselenin bir başka yönü var ki, asıl onun irdelenmesi şart görünüyor. Diana, yaşadığı süre içinde, İngiltere hanedanını kibrit çöpünden şatolar gibi sallıyordu.

Ölümünde hanedanı da, saltanatı da yıktı. Bir daha onarılmaz biçimde yaraladı.

Krallığın sona erişinde yarıya indirilmesi gereken bayrağı aşağıya çekti. Eski kayınvalidesini televizyonlarda hiç istemediği bir konuşma yapmak zorunda bıraktı.

Eşine rastlanmaz bir görkemle uğurlandı.

* * *

Saltanat niçin bu kadar zorlandı? Niçin monarşinin bitişi anlamına gelen jesti yapmaya mecbur oldu ve bayrağı yarıya indirdi?

Ve niçin ahir zaman Sindirella'sının önünde eğildi? Onun ince uzun ayaklarına kapandı?

Af ve mağfiret diledi!

Çünkü saltanat ne kadar köklü ve görkemli olursa olsun, halkın vicdanı karşısında tutunamıyor. Halkın vicdanıyla oynamaya gelmiyor. Halk vicdanını yaralamaya kalkışanı, kim olursa olsun affetmiyor.

Geleneklerine yürekten bağlı İngiltere halkı da, üstüne titrediği saltanatı, bir çift hüzünlü göz, bir çift zarif ayacık uğruna yıkıp atıverdi. Vicdanına özenle yerleştirdiği Diana sevgisini kendisi gibi yaşamayanlara başkaldırdı.

Saltanatın asık suratını değil, kendi prensesini, sevgililer sevgilisini tercih etti.

Üzerinde güneş batmayan İngiliz İmparatorluğu, bir ince zarif ve mahzun kızcağızın karşısında tarumar oldu.

* * *

Halk en yüce kavramdır ki, onu vicdanı yüceleştirir.

Bu vicdana asla ve asla kendi değerlerinizi dayatamazsınız.

Halkı kendiniz gibi düşünmeye hiçbir zaman zorlayamazsınız.

Bunu yapmaya kalkışırsanız halkın karşısında er-geç boyun eğersiniz.

Saltanatınız yıkılır, altında kalır gidersiniz.

Diana sadece ülkesine değil, tüm dünyaya çok şey öğretti.

Halkın vicdanının sonsuz gücünü öğretti ve şimdi orada yatıyor.

Demokrasinin, saltanata baş eğdirdiği bir sevgi halesinde yatıyor.

Ben onu ‘‘vicdanımın kraliçesi'' olarak ebediyen seveceğim.

Onun verdiği mutluluğu bir daha asla bulamayacağım.

‘‘Yağmur yağsa bile

Ayak izleri daima kalacak.''

Yazarın Tüm Yazıları