Güzel ve Yılmaz

Yavuz GÖKMEN

Ben, Güzel ve Yılmaz'ı 1984 yılında tanıdım. Çok ama çok farklı insanlardı. Hasan Celal Güzel, zamanın Başbakanı Turgut Özal'ı belki de yirmi yıldır tanıyordu ve onunla birlikte çalışmıştı. Mesut Yılmaz, ANAP'ın kuruluşu sırasında, tepeden inme tavsiyeyle gelmişti.

Özal ilk hükümetini kurduğunda, Mesut Yılmaz Basından Sorumlu Devlet Bakanlığı'na getirildi. İlk demecinde, ‘‘Havyar ithal edeceğiz'' dedi. Şu anda olağan karşılanacak bu sözler, o zaman fena ti'ye alınmıştı.

Hasan Celal Güzel, Başbakanlık Müsteşarı olmuştu. Devletin bir numaralı memuruydu ve Özal'ın çok yakınındaydı.

Güzel o zaman milletvekili olmadığından Mesut Yılmaz'la açık bir kavgaları yoktu. Yılmaz'ın o sıradaki büyük kavgası Adnan Kahveci'yledir.

Özdağlar olayı sırasında Yılmaz, Kahveci'yi yiyerek onun yerine geçmek için çok çalıştı. Semra Hanım'la yakınlığı da o günlerden gelir.

Özal fırsat vermediği için başaramadı.

O zamanlar Özal, Yılmaz'ı yemek istemiş, ama Evren bırakmamıştır.

* * *

Hasan Celal Güzel milletvekili seçilerek bakan olunca, ANAP'ta kutuplar da belirginleşti. İki veliaht adayı ister istemez sivrildiler. Biri Yılmaz, biri Güzel'di.

Taban tabana zıt karakterdeydiler. Güzel zeki, cesur, ama sabırsız ve fevri; Yılmaz zeki, ama cesur, sabırsız ve fevri değildi.

Özal Cumhurbaşkanlığı'na çıkınca, Güzel ve Yılmaz Genel Başkanlığa aday oldular. Özal ikisinin de çekilmelerini istedi. Yılmaz emre uydu, Güzel uymadı. Özal buna fena sinirlendi.

Kongrede Akbulut'u destekledi ve Güzel'i yıpratmaya çalıştı.

Arkasından olağan kongreye sıra geldi. Güzel bu kongreyi kazanacaktı.

O zaman aniden rahmetli sevgili yavrucak Hande Mumcu olayı patladı. Bu olayın nasıl patladığı, işin başında ve içinde kimlerin olduğu iyi bilinir ama; ispatlanamayacağı için açıklanamaz.

Güzel burada iki seksen yere serildi. Özal ve Yılmaz eleleydiler. Ama Özal'ın elini Semra Hanım'ın eli simgeliyordu.

Kongre yapıldı ve Yılmaz kazandı. Güzel aday bile olamayacak durumdaydı.

Arkasından Yılmaz Başbakan oldu. Güzel, ANAP dışında kaldı. Kendi partisini kurdu. Mücadeleye başladı.

* * *

Bu iki adamdan biri, 28 Şubat sonrasındaki gelişmeler sonucu hükümetin Başbakanı oldu. Elhak uyumlu bir insandı; işini iyi biliyordu.

Diğeri dik kafalı ve baş eğmez tabiatlıydı. O da önceki gün gözaltına alındı.

Bu iki adamdan ikisini de mutlaka tarihler yazacaktı.