Yatağımıza katılacak 6. kişi için yaptığımız hazırlık ve değişikliklerden bizim dört ayaklılar da nasibini alıyor. Evdeki yoğun hareketlenmeden rahatsız olacaklarını düşünüyorduk ama sıkılmadıkları gibi değişen evle birlikte her gün başka bir eğlence buldular.
Evdeki tüm mobilyalar bir süreliğine salona yığıldı. Biz aradan geçecek yer bulamazken, onlar için harika bir ortam yaratmışız meğerse. Üst üste konmuş kütüphanenin boş gözleri daha ilk saatten Karaçi için gözetleme kulesi, uyuma ve raftan rafa zıplamak suretiyle oyun mekanı oldu. Muşka da hemen yanındaki boş göze zıplayıp makamdaki yerini aldı. Aynı katı tutturmak için beş-on kere fazla zıplaması gerekti ama başardı. Yerde art arda sıralanmış duran yatakbaşı, tablo, raf gibi eşyalar ise aralarında koşturmaca ve saklambaç oynamak için yaratılmış doğal labirentlere döndü. *** Tüm işler tamamlandığında, bizimkileri artık yatağa almayalım hayali kurarken tam tersi oldu. Eskiden biz uyanıkken yatağa gelmezdi Karaçi. Artık sürekli yatakta! Kendince haklı aslında. Yatağın yeri eskiden çalışma masası ve iskemlesinin durduğu yer, ki burası onun uyku alanıydı. “Siz istediğinizi yapın, ben tam bu noktada yatmaya devam edeceğim” diyor sanki. Bir de yeni hobi buldu kendine: Yeni gardırobun çekmece aralarına pati sokarak, tüm içeriğini yere dökmek! Bizim için pek neşeli değil. *** Bir yandan da bize fiziksel olarak bebeğe hazırlık kursu veriyorlar: - Efe dün akşam evin bilimum köşelerine kustu. Sabah yürüyüşünde kaşla göz arasında birkaç kemik yutmuş, onları iade etti. - Karaçi yatak odasındaki beyaz halıya çiş yaptı. Konuşamadığı için işaret dilini seçmiş: “Kumum kirlendi, değiştirin! - Muşka salondaki kütüphanenin üstüne zıplamaya çalışırken sırtüstü ve tepetaklak halde önce masaya oradan yere düştü. Sonraki beş dakika kıpırdamadan şapşal gözlerle etrafa baktı. Yemeği falan unuttuk, onu teselli etmeye çalıştık. *** Konuştuğumuz herkes, doğumdan sonra hayvanları ne yapacağımızı soruyor. Hatta çoğu, sorusunu cüretkarca şöyle formüle ediyor: “Bebek gelince kedilerle köpeği nereye vereceksiniz?” Annem dahil! Vermeyeceğiz kardeşim, hiç bir yere gitmiyorlar. Onlar da bizim çocuklarımız. Doktorlar, istisnai bazı durumlar olmadıkça, bakımları eksiksiz devam ettikçe, hayvanların hamile kadınlar ve anne karnında gelişmekte olan bebeğe hiçbir zararı olmadığında hemfikir. Bu doğumdan sonrası için de geçerli. Bu konuda okuma yapmak isteyenler için yüzlerce tıbbı makale mevcut.