ÖTEKİ KADIN ESAS KADINA KARŞI

Olayı kısaca anlatayım... Adamın biri, kadının biriyle internette tanışıyor, birlikte oluyorlar. Kadın, adamdan hamile kalıyor. Bu arada adamın evli olduğu ortaya çıkıyor. Adam, karısına (esas kadın) boşanma davası açıyor. Dava, adamın tam kusurlu olması nedeniyle reddediliyor.

Haberin Devamı

Bu sefer esas kadın, öteki kadına manevi tazminat davası açıyor. Asliye Hukuk Mahkemesi de tazminat davasını reddediyor, esas kadın temyize gidiyor.
Yargıtay ret kararını bozuyor, ilk mahkeme verdiği kararda direniyor, dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gidiyor ve sonuçta öteki kadının esas kadına manevi tazminat ödemesine karar veriliyor.

EMSAL KARAR MALEZYA’DAN

Evlenme, boşanma, miras gibi konularda Malezya’nın genelinde İslam Hukuku (Şeriat) geçerli. İlk kez 2007 yılında Malezya’da yukarıda anlattığım karara emsal olacak şekilde karar veriliyor. Bizim Yargıtay da, Malezya’da 2007 yılında verilen bu kararı 2010 yılından itibaren emsal alınmaya başlayınca, esas kadınlar öteki kadınlara dava açmaya ve manevi tazminat almaya başlıyor.

YARGITAY’IN GEREKÇESİ

Haberin Devamı

Yargıtay, öteki kadını manevi tazminata mahkûm ederken üç kanun maddesine atıfta bulunuyor:
Bunlardan birincisi, Medeni Kanun’un 185. Maddesi. Buna göre, eşler birbirlerine karşı sadakatle yükümlü.
İkinci madde ise, Borçlar Kanunu’ndaki haksız fiil hükümleri. Yargıtay, öteki kadının koca ile birlikte olmasını haksız fiil olarak değerlendiriyor. Yani, ahlâka aykırı bir fiille evliliğe zarar verdin, bu zararı parayla öde, diyor.
Üçüncü madde ise yine Borçlar Kanunu’ndan. Yargıtay diyor ki, bu zarar koca ile sevgilisi tarafından kadına karşı işlenmiştir, koca ile sevgilisi bu zarardan birlikte sorumludur.

ÖTEKİ KİŞİYE HAKSIZLIK MI?

Yukarıda anlattığım olaylar da evli eşin birlikte olduğu kişiler hep kadın. Ama kanunlar yönünden kadın ve erkek eşit, yani aslında öteki kadın değil öteki kişi demeliydik. (Üçüncü kişi diyemeyiz, çünkü hukukta üçüncü kişi, olayla ilgisi olmayanları tanımlar) Bu nedenle başlığım aslında “esas kişi öteki kişiye karşı” olmalıydı.

* * *

Evli kadın bir başka kadınla, evli erkek bir başka erkekle birlikte olursa eşlerini aldatmış sayılmazlar, ama bunu da başka bir yazıda anlatalım...

* * *

Burada asıl üzerinde durmak istediğim, öteki kişinin durumu.
Evlilik bir sözleşme ise, bu sözleşme eşler arasında yapılmış bir sözleşmedir. Herkesin kabul edeceği gibi, bir Medeni Hukuk Sözleşmesi sadece taraflarını bağlar. Sadakat yükümü varsa, bu sadece eşlerin birbirine karşı söz konusu olabilir. Komşunuz elektrik faturasını ödemediğinde parasını gelip sizden alamazlar değil mi?
Öteki kişinin fiili bir haksız fiil de sayılamaz, haksız fiil olması için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil olması gerekir. Ancak, evli bir kişiyle birlikte olan kişinin fiili kendisi açısından hukuka aykırı değildir; bilindiği gibi zina 2005 yılında suç olmaktan da çıkarılmıştı.

Haberin Devamı

HUKUK, İNTİKAM ARACI MIDIR?

Yukarıda sizlerle Yargıtay’ın son zamanlarda hukukçular arasında en çok tartışılan kararlarından birini paylaştım. Esas kadın belki saçını süpürge etmiş, hayatını eşi için sınırlamış, yapmak istediklerini yapamamış, ekonomik-sosyal tüm zorluklara göğüs germiş, sonra bir gün başına böyle bir iş geliyor. Evliliğinin bozulmasının asıl nedeni olarak gördüğü öteki kadına dava açmasını bu nedenle pek çok kişi haklı buluyor.

Yazarın Tüm Yazıları