Paylaş
Haksızlığa uğradığınız zaman ne yaparsınız?
Bu soruyu bazıları ‘‘müthiş öfkelenirim’’, bazıları ise ‘‘üzüntüden kahrolurum’’ şeklinde cevaplıyor. Çok küçük bir bölüm ise, ‘‘Neden böyle bir haksızlığa uğradım diye düşünürüm’’ diyor. Bir bölüm insan ise, ‘‘Bence üzülmenin faydası yok, olanlar olmuş, yapacak bir şey yok nasıl olsa’’ deyip hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam edeceğini söylüyor. Fakat, gerçekten yapacak bir şey yok mu?..
Doğrusu ben böyle düşünmüyorum. Evet, üzülmenin faydası olmadığı görüşüne katılıyorum. Üzüntüye kapılan insanın düşünebilecek hali kalmaz. Tabii ki, üzülmemek elde değil. Fakat, üzüntüye kendini kaptırmak yanlış. Şiddetli üzüntü hali içindeyken düşünemezsiniz. Ve ne yapacağınızı bilemezsiniz. Hatta yaşayamazsınız.
Halbuki, kendinizi üzüntünün kollarına bırakmayacak olursanız, düşünebilirsiniz. Olaylara sağlıklı bir düşünceyle bakabilmek, içine girdiğiniz durum her ne ise, bundan çıkabilmenizi sağlar. Yeterki, içine girdiğiniz durumun akışına kendinizi kaptırmayın...
Dikkatle ve tarafsız bir biçimde düşündüğünüz zaman içine düştüğünüz haksızlığın kurbanı olan siz, kendinizi bu durumdan düştüğünüz gibi çıkarabilirsiniz.
Çünkü, içinde bulunduğunuz koşulların yaratıcısı sizsiniz. Yarattığınız gibi yok edebilir, yeni yeni durumlar yaratabilir ve bunları yaşayabilirsiniz. Elbette ki, kimse kendi için haksız ve kötü durumları istemez. Fakat, sonuçlarını önceden hesaplamadan, hesaplasak bile göremeden öyle adımlar atıp öyle davranışlarda bulunuruz ki, sonucu haksızlığa uğramak şeklinde bitebilecek durumların ilk tetikleyicisi kendimiz oluruz. Fakat, olayların sonuçlarını yaşarken genellikle başlangıcını unuturuz. Tabii sonuçlar ise, daima dışarıdan, başkalarının yüzünden meydana gelen şeyler olarak algılanır. Yani içinde bulunduğunuz şartların başkaları tarafından yaratıldığını düşünürsünüz. Zaten farkında olmadığınız için gelişen olayların bir parçası olarak kendinizi algıladığınız ve kendinizi buna kaptırdığınız için bu haldesiniz...
Önce, içine girdiğiniz karamsar düşüncelerin dışına çıkmalısınız. Bunu yapabilmek için duygunuzun değişmesi lazım. Sadece dikkatinizi bambaşka konulara yöneltmeniz yeterli olacaktır. Özellikle de duygularınızı harekete geçirecek farklı konular. Dikkatinizle birlikte üzüntü duygusunu yaratan durumdan da sıyrılırsınız. Sonra yeniden asıl konuya dönüp duygularınızı işin içine katmadan sanki kendi başınıza gelmemiş de bir arkadaşınızın durumunu inceliyormuş gibi düşünmeye başlayabilirsiniz. Böylece işin başına kadar gidecek incelemeyi yapıp tekrar sonuca ulaştığınızda çıkış noktasını bulabilirsiniz, diyorum, Yasemin'ce....
Paylaş