Uyum sağlama yeteneği en yüksek olan varlığın insan olduğunu biliyor muydunuz?
Çünkü doğanın en zeki varlığı insan ve değişen koşullara uyum sağlayabilmek, zekanın işareti.
Değişen koşullara uyum sağlamayı başaran insan, gelişim süreci içinde bu yeteneğini unutmuşa benziyor. Ancak çok sert koşullar ve hayatı tehdit eden durumlar ortaya çıktığı zaman derinlere gömülü yetenekleri uyanıyor.
Aklıyla hükmettiği ve keskin çizgilerle belirlediği dünyanın kendisini zorlamaya başladığı noktada kişi de dünyayı ve kendisini zorlamaya başlıyor. Taa ki, aklın değerleri ile dünyanın değerlerinin çatıştığı noktada çarpışmalar yaşanmaya başlayıncaya kadar...
Dünyanın döngülerine uyum sağlamayı bilen insan, zaman içinde geliştirdiği aklının hükümranlığına kapılıyor ve içsel bilgisinden uzaklaşıyor. Ve işte bu noktada akıl ile doğanın savaşı başlıyor.
Savaşı kimin kazanacağıyla ilgili bahse girmeye bile gerek yok. Aklını geliştiren insan, savaşın uzun sürmesine neden olabilir ama savaşı kazanacak olan doğadır. Ve zaten insan da doğanın bir parçasıdır. Ve nihayetinde kendi doğasını hatırlayanlar, direnç göstermekten vazgeçip uyum sağlamayı bileceklerdir.
Kendisiyle barışık olanların böyle bir savaşa girmeyeceklerini hatırlatmaya gerek yok. Savaşa girenler ise kendileriyle barış yapıncaya kadar geçen süreç içinde şüphesiz kendilerini keşfedecekler fakat bu keşif yolculuğu fena halde yıpratıcı olabilir.
Halbuki kendisiyle ilişkisi kuvvetli olanlar, aklın hükmettiği öngörüleri bir de içine danışarak daha yüksek bir öngörüye ulaşabilir ve döngülerin geçiş zamanlarını en iyi şekilde kullanabilir.
Geçiş zamanları tıpkı geceyle gündüzün arasındaki alacakaranlık dönemleri gibidir. Gündüzün bitmek üzere olduğunu işaret eden alacakaranlık bizi geceye hazırlar. Gözlerimizin geceye uyum göstermesini sağlar ve uyum sağlayanlar geceyi de yaşamayı bilirler. Gecenin bitmekte olduğunu bildiren şafak vakti, güneşin parlak ışıklarına uyum göstermemiz için bir hazırlıktır ve bu hazırlığı yapanlar gündüzü de keyifli yaşarlar.
Karanlığın içinden aniden doğan kuvvetli bir ışık gözlerimizi kör eder ve günün parlak ışığından alacakaranlık olmadan karanlığa geçmek tüm dengemizi bozar. İşte bu nedenle geçiş dönemleri çok önemli zamanlardır. Uyum sağlamak için bir fırsattır. Sonraki zamanın hazırlığıdır. Bu hazırlığı yapanlar başarılı olacaktır. Altın Işık Astroloji ve Bilimsel Araştırmalar Derneği için yapmakta olduğum salı toplantılarının bu akşamki konusu "Uyum Sağlamak". İlgilenenler 0216 450 48 10’dan bilgi alabilirler.
Korkular uzaklaşıyor
Astrolojik açıdan ilginç gelişmelerin meydana geleceği bir gün. Radikal değişikliklere zorlayan olaylar farklı gelişmelerin meydana geleceğini ve hayalleri gerçekleştirmek için kuvvetli arzular uyanacağını işaret ediyor. Bazı girişimler büyük bir macera olarak düşünülebilir ancak maceraya atılmak için uygun koşullar meydana gelecek. Hem aşk, hem finans konularına yönelik ortaya çıkan fırsatlar, korkuların uzaklaşmasına yardımcı olacak.