Kesintisiz bir akışın içindeyiz. Şuuruna varmasak bile içinde bulunduğumuz dünyanın gelişim süreciyle birlikte hareket ediyoruz.
Kitlesel hareketin içinde hepimiz ait olduğumuz yerde hem kendi içimizde, hem de kitleyle birlikte deviniyoruz. Tıpkı galaksiler gibi...
Dünya, içinde bulunduğu galaksinin hareketine dahil olduğu gibi aynı zamanda kendi içinde sürekli hareket ediyor. Biz bu hareketin ne kadarının farkında olduğumuzun hiç önemi yok. Bizim bilip bilmememiz, dünyanın ve ait olduğu galaksinin ve diğer galaksilerle birlikte uyum ve ahenk içindeki hareketini etkilemiyor. Sistem, kendi yasalarını uygularken, insan, bu sistemi ve yasalarını keşfetmeye çalışıyor. Peki, insan, bunları bilse de bilmese de evrenin yasaları işlemeye devam edeceğine göre, neden keşfetmeye çalışıyoruz?
Bilmeye, öğrenmeye, anlamaya ihtiyaç duyuyoruz? Böyle bir bilginin pratik hayatımıza ne çeşit bir katkısı olacak? Bilgilerin böylesine büyük bir hızla ardı ardına ortaya çıktığı bu dönem içinde daha bir tanesini kavrayamadan, içimize sindirmeden bir diğeriyle karşılaşıyoruz. Keşiflerle karşılaştığımız zaman büyük bir heyecan duyuyoruz.
Peki, bu sırada neler düşünüyoruz? Öğrendiklerimiz, bizi nasıl etkiliyor? Nasıl biçimliyor? Ve, bütün bunlar davranışlarımıza nasıl yansıyor? İçimize sindiremediğimiz ve kavrayamadığımız bilgiler, nasıl olur da bizi yönlendirebilir? Davranışlarımızı etkilemesi mümkün mü? diyenler çıkabilir... Zaten anlamını kavramadan öğrendiğimiz o kadar çok şey var ki... Fakat, bütün "Şeyler" bizi biçimliyor. Öğrendiklerimizin tümü, yaşam şeklimizi oluşturuyor. Ve, bütün bunlar şuurumuzda oluşmasa bile bilinçaltımızı harekete geçirip ortaya koyduğumuz davranışlar şeklinde açığa çıkıyor.
Nedenini anlayamadığımız birçok davranışımızın altında saklı olan tek neden, "Öğrendiklerimiz" ve anlasak da anlamasak da öğrendiklerimizin tümü bir araya gelip bizi yönlendiriyor. İşte, bu noktada keşiflerin anlamı ve bilginin açıklanmasının önemi ortaya çıkıyor.
İçinizde kuvvetle hissettiğiniz ve nedenini tam olarak kavrayamadığınız değişim arzularının nedeni, şimdiye kadar öğrendiklerinizin birikiminden başka bir şey değil. Ve, farkında olmadan biriktirdiklerimizin sonucunda oluşan potansiyeli gezegenlerin hareketine bakarak anlayabiliyoruz.
Yeni atılımlar sizi bekliyor
Yeni başlangıçlar yapmak için kuvvetli arzuların uyanacağını işaret eden gökyüzünün konumu büyük bir cesaretle yeni atılımlar yapılacağını gösteriyor. Sabah saatlerinde heyecanlı toplantılar yapılabilir ve fikirlerin ortaya konulması kolay olabilir. Bireysel çalışmaların hız kazanacağını işaret eden gökyüzünün konumu belirsiz gibi görünen durumların değişeceğini ve isteklerin gerçekleşmesi için farklı görüşlerin ortak bir noktada buluşacağını gösteriyor.