Bundan tam 150 yıl önce bugün New York’ta tekstil fabrikalarında çalışan 40.000 işçinin kötü çalışma koşulları ve düşük ücrete karşı yaptıkları grev kanlı bitiyor ve büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğu 129 kişi can veriyor.
Bu olaydan 53 yıl sonra 1910’da Danimarka’nın Kopenhag kentinde yapılan kadınlar toplantısında Almanya Sosyal Demokrat Parti liderlerinden Clara Zetkin Amerika’da ölen 129 işçinin anısına 8 Mart gününün Dünya Emekçi Kadınlar Günü olmasını öneriyor ve oy birliği ile kabul ediliyor. 65 yıl sonra 1975 yılını Dünya Kadınlar Yılı ilan eden Birleşmiş Milletler Örgütü iki sene sonra 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanmasını kararlaştırıyor. Böylece 8 Mart 1978 yılından itibaren Dünya Kadınlar Günü kutlanıyor.
Kötü çalışma koşullarının tetiklediği olaylar aslında çok önemli bir sorunun açığa çıkmasına ve böylece kadınların kendilerini göstermelerine neden olmuş. Bunun üstüne insanın aklına hemen "Kadınların kendilerini göstermeye ihtiyaçları var mı?" sorusu geliyor. Dünyanın gelişim sürecine bakacak olursak Ana Erkil toplumdan Ata Erkil topluma geçişle birlikte değişimin sonuçları kadınları gölgeye dönüştürdüğünü anlayabiliriz. Ve şimdi gölgenin yeniden vücut bulmak için verdiği bir mücadele olarak "Kadınlar Günü"nün anlamını kavrayabiliriz. Türkiye Kadınlar Günü’ne ancak 1984’ten bu yana itibar göstermeye başlıyor. Aslında bunu çok fazla önemsediği söylenemez. Anneler Günü ve hatta Sevgililer Günü bizim için daha fazla kutlanmaya değer bulunuyor. Çünkü Türkiye’nin üzerine kurulu olduğu toprakların adı bile "Anadolu". Bizim için anne çok önemli bir kavram ve anne demek, kadın demek. Olimpos’un Tanrıları, Anadolu Tanrıçalarının gözden düşmesi için çok fazla uğraşmak zorunda kalmış ve bu süreç içinde kadınların gölgeye dönüşmesi vakit almış. Yani bizim için kadının etkileyici gücü biliniyor. Bilmekten öte içimizde hissediyoruz. İçsel olarak hissettiklerimizin şuurundayız. Fakat korkular, bildiklerimizi reddetmemize neden olabilir. Ve hatta tamamen unutabiliriz. Bildiğimizi unutsak bile hatırlama şansımız diğer uluslara göre daha kuvvetli. Çünkü dünya tarihine baktığımız zaman daha dün diyebileceğimiz kadar yakın bir geçmişte kurtuluş savaşında kadınlar erkeklerin hemen yanı başındaydı ve tek bir vücut olarak savaşıyordu. Ve bir olmayı başardığımız için savaşı kazandık. Şimdi neden kadınla erkeği ayıralım? Bir olduğumuzu hatırlayabiliriz. Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamak bize bu gerçeği hatırlatabilir.
Sorunların üzerine gitmeyin
Bugün geri giden Merkür ilerlemeye başlıyor. Ancak tıpkı geri giden arabanın ilerleyebilmesi için önce durup sonra ilerlemesi gibi Merkür’de önce duruyor. Bugün zihin faaliyetinin belirli konulara takılıp kalmasına benzer bir durum ortaya çıkabilir. Meydana gelen olaylar son derece etkileyici ve durum değiştirici olabilir. Bugün sorunların üzerine gitmeyin ve işlerin hızlanması için üstelemeyin. Akrep burcunda ilerleyen Ay, öğle saatlerinde Mars’ı tetikleyecek ve bilinçaltının derinlerinden yükselen gizli arzular uyanacak.