Yeni bir işe girişirken endişelenmeye başlarız. Acaba olacak mı?.. Acaba yapabilecek miyim?.. Buna benzer düşünceler beynimize üşüşürken kararsızlığın girdabına kapılırız ve bir türlü harekete geçemeyiz. Kararsızlık endişeden doğar.
Endişeyi yaratan ise düşüncelerimiz ve isteklerimizdir. İsteklerimiz çok fazla olduğu zaman endişelenmeye başlarız. Çünkü, isteğimize ulaşmak için düşünceler üzerimizde baskı yaratmaya başlar. Elbette ki isteğimiz olmadığı zaman bir konu üzerinde çalışmak, yeni hamleler yapmak mümkün değildir. Ancak içimizdeki istek sürekli olarak zihnimizi meşgul etmeye ve takıntı haline gelmeye başladığı zaman, üzerimizde kuvvetli bir baskı ve buna bağlı bir gerilim yaratır.
İşte bu aşamada kuvvetli isteğimiz, hareket yeteneğimizi de kısıtlamaya başlar. Bir türlü harekete geçemeyiz. Ya da çok yavaş hareket ederiz. Başarılı olmak için ne kadar fazla uğraşırsak, alacağımız sonuçlar o kadar zayıf olacaktır. Çünkü, takıntı haline gelen isteğin yaratacağı gerilim yüzünden yeteneklerimizi ortaya koymamız zorlaşır ve isteğimizin uyandırdığı enerjimizi serbest bırakamayız. Bu yüzden başarıyı yakalayamayız. Sahip olduğumuz gücümüzü tam olarak ortaya koyamayız. İsteğimizden kaynaklanan düşünce ve endişeler, enerjimizin üzerinde blokasyon yaratır.
Peki, "İstek duyacağız fakat, duyduğumuz bu isteğin yarattığı endişeyi nasıl ortadan kaldıracağız" diye soracaksınız...
Zihninizi ve isteklerinizi serbest bırakarak... Önce düşünün. Yapıp yapamayacağınızı ve sizin için ne kadar önemli olduğunu düşünün. Sonra isteğinize nasıl ulaşacağınızı planlayın. Ne yapmanız gerektiğini düşünün. Ve artık düşünmekten vazgeçin ve yapın.
Bir işe başlarken düşünerek endişelenmek yerine, o işi yapmak gerekir. Ya da düşünceyle uygulama aynı anda olmalıdır. Yoksa, kararsızlıklar sonucu bir türlü harekete geçemezsiniz.
Harekete geçeceğiniz sırada artık ne istek ne de düşüncelerin baskısı üzerinizde bulunmamalı. Böylece enerjinizi serbest bırakabilir, önceden istediğiniz ve düşündüğünüz her ne varsa başarabilirsiniz. Eyleme geçtiğiniz an, kendinizi zorlamadan sakin ve rahat olmalısınız. Olup olmayacağını düşünmeden sadece ve sadece yapmanız gerekeni yaparsanız, başarı şansınız çok yüksek olacaktır. Çünkü, yeteneklerinizi tam olarak kullanabileceksiniz. Potansiyelinizin tamamını ortaya koyabileceksiniz ve bu aşamada karşınıza hiçbir engel çıkmayacaktır.
Duygular derinleşiyor
Kova burcunda ilerleyen Ay, evrensel amaçlara yönelik duyguların yükseleceğini gösteriyor. Özgür ve yaratıcı çalışmaların dikkat çekeceğini işaret eden gökyüzünün konumu, geleceğe yönelik beklentilerin artacağını ve buna bağlı olarak gizli niyetlerin ortaya çıkacağını gösteriyor. İlginç fırsatların ortaya çıktığı bir dönem. Kayıpların ve kazançların birlikte bulunduğu bu devre içinde duyguların derinleşmesiyle birlikte hem geçmiş hem de geleceğe yönelik ilginç araştırmalar yapılabilir.