Hacettepe Üniversitesi’nin “taksilerde sigara yasağı” araştırması, bir taksinin arkasında gördüğüm bu “yol yazısı”nı hatırlattı bana. Sigara yasağı tamam da, bazen “ifrat-tefrit” meselesi takılıyor aklıma. Yasakla ilgili ilk tasarıda, özel otomobillere de sigara yasağı geliyordu az daha.
CABRİO TAKSİ OLSA
Yasağın taksilerdeki uygulamasında da, benzer bir soru işaretim var: Taksi şoförünün yalnızken camını açıp sigara içmesi, yasağa aykırı mıdır? Ya da kendi mülkiyeti, hatta “ev”i gibi olan takside, sürücünün tek başınayken bile sigara içmesinin yasaklanması adil midir? Bir başka soru da kıllığına: Yazın üstü açık, cabrio taksiler çıksa meydana, yine yasak mı olacak? (Valla bu “zihni/sinir”im makul geldi bana)
DÖRT CAMLI VERANDA
Bu soruma, taksinin bir “işyeri” olduğundan bahisle karşı çıkılabilir. Ya da sigara dumanının “havada asılı kalma” meselesiyle... Ama ben de tüm camları açılabilen özelliğiyle, taksinin bir tür havadar “veranda” niteliği taşıyabileceğini söyleyebilirim. Ayrıca sürücünün tek başına olduğu bir durumdan bahsediyorum. Müşteri varsa, elbette yasak olacak.
DİREKSİYONDA YALNIZLIK
Meselenin başka yönleri de var. O da belki “şoför hayatı” hatta “dünyası” olarak özetleyebileceğim bir durum. O hayata başka “müdahale”ler de var. Taksinin arkasındaki “Sen de inip gideceksin...” yazısıyla dışavuran bir “öteki” olma durumundan, ötesi “yalnızlık”tan söz edeceğim. Ki yalnızlığı, bir de “uzun yol sürücüleri” açısından düşünmeli. Kamyonlar/kamyoncular açısından mesela... O da yarınki yazımın konusu olsun.