“Tek mi çift mi” bize mi geliyor

ULAŞTIRMA, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı “İstanbul trafiğine tek-çift plaka formülü” başlığıyla, Bakan Binali Yıldırım’a atfen basına yansıyan haberi yalanladı
Yalanladı da, bu kez aynı formülün metro inşaatlarında “yol bulamayan” Ankara için konuşulduğu fısıltıları yayıldı dün kulislere...
Vebali-günahı konuşanların, “öyle bi konuşulduysa” da bunu yayanların başına.

* * *

Ankara’da yaşı 40’a erenler bilir, bu formülü uygulamıştı büyüklerimiz.
Ama nedeni trafik sıkışıklığı değildi, bugün trafiğe derman olamayan alt-üst geçitler, kavşaklar filan dutluktu o zamanlar.
Kente seferberlik yaşatan, hava kirliliğiydi.
Vatandaşlar “kapı-pencere duvar” sığındıkları evlerinde hava kirliliğine karşı odalara tıpası açık amonyak yerleştirirken, Yılmaz Erdoğan da Ankara’nın karbonmonoksit sonbaharında “sevebilme ihtimali”nin peşinde yazıyordu şiirini:
“Ankara’ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu…
Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri...”

* * *

Sonra Ankara Valiliği’nin yasağı çınladı radyoda:
“Tek günlerde son hanesi tek plakalar, çift günlerde son hanesi çift olanlar trafiğe çıkacak...”
O andan itibaren de alemde, muhabette sorular değişti:
“Seninki tek mi çift mi...”
Kirlilik nedeniyle okullar tatil oldu, 1. ve 2. Dünya Savaşı’nın antik gazmaskeleri yayıldı Bitpazarı’ndan ortalığa...

* * *

O kadar uzağa gitmeyin aslında.
İki yıl önce, dönemin Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir’in de aklına düşmüştü. Ve pat diye anlatmıştı 26 Mayıs 2010’da Ankara Hürriyet’e:
Ankara’da duraklara bağlı çalışmayan ve ortalıkta gezen binlerce taksi var. Biz bunlara “hop hop taksi” diyoruz. Ankara’nın taksi ihtiyacı 3 bin 500 civarında olmasına rağmen, halen 8 bin taksi trafikte dolaşıyor. Plakalarının son rakamları tek olan taksileri ayrı bir günde, çift olanları ayrı bir günde çalıştırabiliriz...”
Olmadı elbet, olmazdı da...
Çoğu geniş aile, geçimini sadece bir taksiden sağlayanlara, “Tek günlerde siz karnınızı doyurun, çift günlerde öbürleri...” demeyi de gerektirecekti bu durum. Ona da valilik yetmezdi, Kenan Evren başkanlığında milli güvenlik konseyi filan lazımdı ki, onların da “adam asmaca”dan aklına gelmemişti herhal.

* * *

Bakanlık İstanbul için yalanladı “Tek mi, çift mi” meselesini.
Ankara’yı bilemem; ama iyi bildiğim bir şey var.
Bizde, bir kenti yönetmenin en az yarısı yasaklamaktan geçer.
O nedenle bakarsınız, “İstanbul’da pişer, olmadı bize düşer”...
Bu arada dört haneli plakamın son hanesi tek, sondan ikinci hanesi çift.
Acaba son rakamı, silinebilir boyayla kapatıp-açarak “sivil itaatsizlik” mi yapsam?