Tarih olmak tarih yapmak

Ben futboldan pek anlamam.
Ama bazen bir şeyi görmek için, futbol uzmanı olmak da gerekmiyor.
Haberlere, arşive bakmak yetiyor.

* * *

Kaç zamandır gözümüzün önünde eriyip/eritilip giden Ankaragücü’nden söz edeceğim.
Daha geçen gün sürmanşetimizdeydi haberi:
“Sarı-lacivertliler aldığı mağlubiyetle, ‘Süper Lig’de üst üste 11 defa yenilen tek takım’ olarak tarihe geçti”.
Bugün de Başkan Gökçek’in Uşak’ta bir soru üzerine takım hakkında yaptığı “tarihi” yorumu, birinci sayfamızda:
“Bu saatten sonra hiç bir şey yapmamız mümkün değil. Ankaragücü tarih oldu diyebiliriz...”
Bu mudur koca Ankaragücü’nün, “‘Biz bu şehri kale arkasından sevdik” diyen vefalı taraftarının tarihi!
Peki, bugün yenilgi rekoruyla “tarihe geçmenin”, Gökçek’in deyişiyle artık “tarih olmanın” vebali kimde, kimlerde?

* * *

Önce, “bu saate”, bu makus tarihe gelinceye kadar geçen dönemi kısaca hatırlayalım.
Başkanlığı süresince Ankara futboluna, Ankaragücü’ne, Ankaraspor’a bu denli “müdahale” eden, iki takımın da hayati dönemeçlerinde tam kadro devrede olan kendisi değil miydi?
Ankara Hürriyet’de yıllardır, “Bir belediye başkanı spor kulübü yönetemez” minvalinde yaptığımız haberleri, yazılan yazıları saymaya kalksam, parmaklarım yetmez.
Sahibi sadece Ankara, koca bir kent ve taraftarı olan Ankaraspor’un
belediye bürokratlarının malı haline gelmesini izlemedik mi hep birlikte...
Ardından Ankaragücü’ne de “sahip olmak için” bu takımın gözden, ligden çıkarılmasına tanık olmadık mı...

* * *

Şimdi ne kadar kolay değil mi, “Ankaragücü tarih oldu” demek.
Ama Başkan Gökçek böyle deyip, Ankara futbolu üzerindeki etkisini, misyonunu temize çekemez.
Madem “tarih” mesele, biraz daha geriye gidelim.
Mesela, bir “mahalle takımı” iken bir dönem adını ligin zirvesine yazdıran Hacettepe’ye...
Hatırlayalım, 1987’de, yani Gökçek’in Keçiören belediye başkanlığı döneminde, kulübün adı tarihten silindi.
Adının değiştirilmeyeceğine söz verilmesine rağmen, kulübü satın alan Başkan Gökçek, Hacettepe’nin adını Keçiörengücü yapmadı mı...
Koca Hacettepe de öyle “tarih olmuştu”, yani...
Şimdi, küllerinden doğuyor ama belki de dilinde “Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler” şarkısının hüznü vardır.

* * *

Başta dediğim gibi, ben futboldan pek anlamam.
Ama sırasıyla Hacettepe-Ankaraspor-Ankaragücü’nün hal-i pürmelaline dair haberiyle, yazısıyla okuduğum, bir-iki başlıkla yukarıda özetlediğim böyle bir “tarih” içime sinmiyor.
Ve son yerine, kurmak istediğim cümleyi, asırlık Ankaragücü taraftarı “birlikte” söylüyor:
“Karanlığın ardından elbet bir gün güneş doğar, yeter ki sen yıkılma ey koca çınar...”