Sıra hocalarda

İLKOKUL’da, sınıfta parmak kaldırırdık, bir şey sormak ya da öğretmenin sorusuna “Ben, ben, biliyorum” demek için.

Az büyüyünce parmak zayıf kaldı, şişmanlayan egomuzun yanında.
El kaldırmaya başladık, genellikle itiraz etmek için...
Ya da:
“Hocam çıkabilir miyim?”

Bu yıl Öğretmenler Günü’nde ise sıra hocalardaydı.
Kimi protesto alkışı için ellerini kaldırdı.
Kimi hazırladığı pankartı...
Kimi de oturma eylemiyle, “oturarak” baş kaldırdı. Çünkü öğretmen o, öğretecek, olgunluğu, zerafeti, farklı stiliyle...

Saymaya 10 parmak yetmez, sorunlarını.
Yoksulluk sınırı altında maaş.
OECD ülkeleri ortalamasının yılda 180 saat üstünde mesai. Ama o ülkelerden daha az maaş/ücret.
Öyle ki “ücretli öğretmen” adı altında, ayda 400-600 liraya çalışanlar, sınıflara sığmaz.
Bir kısmı kadro bekliyor, işsiz. 350 bini aştığı söyleniyor sayılarının...

Bir bölümü ek iş yapıyor.
Yüzde 65’i ise ek iş yapmayı düşünüyor.
Artık şoförlük mü,
Türk Eğitim-Sen’in araştırmasına göre öğretmenlerin yüzde 80’isinin kredi kartı borcu var.
Yüzde 68.8’i ise bankadan kredi çekmiş.
Öğretmelerin yüzde 55’inin “5000 TL üzerinde”, yüzde 22’sinin “2000-5000 TL”, yüzde 9’unun “1000 TL’den az” borcu bulunuyor.
Hiç borcu olmayanların oranı ise yüzde 14.
Yüzde 60’ı kirada oturuyor, yüzde 6.5’u ailesiyle...
Yüzde 65’inin ev, araba, arsa, tarla gibi bir varlığı yok
Ve yarısı öğretmen olduğu için pişman...

“Geçmiş” Öğretmenler Günü’nüz kutlu olsun.
Yazarın Tüm Yazıları