Paylaş
Annem, Alman malı Hohner marka yorgun akordiyonunu uzun yıllar elinden bırakmadı.
Herhangi bir şarkıyı çalması için, o şarkıyı bilmesi, hatta daha önce dinlemiş olması bile gerekmezdi.
Mırıldanın, o hemen çalsın...
Özellikle tangolar, valsler, eski kantolar çok yakışırdı, akordiyonun sesine, temposuna.
* * *
Geçmişten bütün bu kareleri radyodan duyduğum o şarkı getirdi.
“Daldan dala uçarım /kahkahalar saçarım
gönül avcılarını /aldatırım, kaçarım
Gözlerimde aşk vardı /sedası beni sardı
yıldızlı gecelerde /kollarımda yatardı
Benim adım çalıkuşu...”
* * *
Çaldı şarkı... Ve spiker Seyyan Hanım’ın tam 22 önce 16 Mayıs’ta hayata veda ettiğini söyledi.
Tango, fokstrot, rumba yorumcusu...
Radyo programında, onun geçmişten gelen kelimeleri de aktarıldı:
“Ben aslında ilk değil ama ilklerdenim. Benden önce, Fikriye Hanım ve Afife Hanım vardı...”
Müziğin, dansın yeni kıpırdadığı dönemlerin “hanım”ları...
Yetmiş, seksen yıl geçti onların şarkılarının üzerinden.
Ama bazen, aniden yanıbaşımızda.
* * *
Yazımı noktalayıp, Genç Nota finaline gidiyorum.
Müzik bazen döneme miladını yerleştirir.
Ardından zamana virgül koyar, “sonsuz” işaretini ekler.
Ve hep zamana meydan okur.
Paylaş