ASKİ eski Genel Müdürü Şükrü Barutçu önemli bir konuyu tartışmaya açıyor.
Başkent’te her yerin yağmura teslim olduğu, ünlü "Sel cuması"nı...
"Neden 20 dakikalık yağmura teslim olduk?" sorusuna yanıt arıyor.
1991’de Karayalçın döneminde Büyük Ankara Pissu ve yağmursuyu Projesi’nin (BAKAY) başlatıldığını söylüyor.
Başkan Melih Gökçek’in de 1997’de projenin bitirildiğini açıkladığını...
* * *
Katrilyonluk bir proje.
Dört ana hedefi var:
1- Yağmur yağdığında şehir trafiğini olumsuz etkileyen su birikmelerinin önlenmesi
2- Lağım karışan derelerin temizlenmesi
3- Ankara Çayı’nın arıtılması
4- Meyve-sebze sulamasında hijyen sağlanması
* * *
Ama bu projenin bugün çözüm getirmediğini vurguluyor Barutçu.
Nedenini de şöyle açıklıyor:
* Bittiği açıklanan BAKAY gibi projeler hiç bitmez. Her yıl kentin büyümesi oranında geliştirmek gerekir.
* Ankara’nın en yüksek-en düşük kotu arasında yaklaşık 400 metre fark vardır.
Yükseklerden bu çanağa akan yağmur suları, taşkınlara ve göllemelere neden olur.
Bu nedenle sular en yüksek kottan başlayarak aşağı kotlara kadar yağmur suyu toplayan kanalizasyon hatlarına alınmalıdır.
* Alt geçitlerdeki ızgaralar yetersizdir.
* İnşaat kazıları ızgaraları doldurmaktadır.
* Bu nedenle sürekli bakım gerektirir.
* Belediyenin işçi sayısının azaltılması, taşeron kullanımı bu gibi acil durumlarda sorun yaratır. Her işte taşeron olmaz. Çünkü tecrübe gerekir. Yangında itfaiye taşaronunu bulamazsınız.
* Altyapı hizmetleri, nankör hizmetlerdir. Yapılmadığında eksiklikleri çok sonra ortaya çıkar. Çok para harcanan yatırımlardır ama görülmediği için oy da getirmez.
* * *
Sorun da, çözümü de teknik bir konu.
ASKİ eski Genel Müdürü Barutçu’nun konuyla igili iddiaları özetle böyle.