Paylaş
Şu an durdurulsa da, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açtığı ihaleyle Atatürk Kültür Merkezi’nde tadilat, tamirat ve güçlendirme çalışmaları geçen yıldan beri sürüyor.
Yeniden vurgularsam, Topçu Kışlası gibi vaktiyle yıkılan bir binanın taklidini, imitasyonunu yeniden yapmaya da çok özel durumlar dışında karşıyım.
Tarihe ya da hafızaya mal olmuş bir yapının “Çirkin, beğenmiyorum” gibi bir gerekçeyle yıkılmasına da...
Ötesi, Taksim Meydanı’na yapılacak Toplu Kışlası, işlevi ne olursa olsun sonuçta bir yapılaşma.
Kentli orada yeni bir yapılaşma istiyor mu, soran yok.
* * *
Ayrıca orayı bugün kütüphane, kültürel-sosyal bir tesis yaparsınız. Yarın bir mevzuat düzenlemesiyle başka bir şeye dönüştürülür.
Ankara’da tarihi Yeni Sahne, Ormancılar Lokali yapılmadı mı?
Tüm itirazlara, tepkilere rağmen spor klüplerine AOÇ’de kiralanan yerler, onların mülkiyetine verilmedi mi? Orada lokal, restoran, tesis vb. gibi bir yapılaşmaya, dönüşüme kapı aralanmadı mı?
Yapılan 8 şeritli geçit, kavşakla beraber AOÇ yol olmadı mı?
Hayvanat Bahçesi’nin yanına öngörülen tema eğlence parkı, lunapark gibilerinden projelerin nasıl bir manzara, yapılaşla yaratacağını bilen kentli var mı?
Metro durağı inşaatı bahanesiyle Tandoğan Meydanı yok edilmedi mi?
Güvenpark otobüsü, minibüsüyle, Kuğulupark kavşağı, üst geçidiyle el kadar kalmadı mı?
* * *
Değişim bir zorunluluktur elbet.
Ötesi, bir şehre yerel demokrasiyi getiren, bürokrasiyi azaltan siyasal değişimler de, metroyu getiren teknolojik değişimler de insanın hayatını kolaylaştırır.
Ancak bu, değişimi yönetme stiliyle, yerel demokrasiyle ve planlamayla mümkündür.
Ve yerel demokrasi, seçimde sandıkla başlayıp, sandıkla biten bir mesai, kapağı sandıkla açılıp sonra sandığa kapatılan cin(lik) değildir.
* * *
Değişimi plansız müdahalelerle, “Ben yaptım oldu” projeleriyle yönetmeye, kamuoyunda tartışmaya kapalı hedeflere göre yönlendirmeye çalışırsanız, ardından hem milyonlarla dikilip, milyonlarla sökülen, betonları binbir güçlükle kırılan demir kafesler, neye yaradığı, neye mal olduğu belli olmayan Gökkuşağı, Samanyolu evleri gibi yapılaşmaların, yan yana, omuz omuza sıralanan AVM’lerin etkileriyle boğuşursunuz, hem yasalarla, hem de kentliyle...
Kent yaşamında değişimin yanısıra, süreklilik de hayati önem taşır.
Ona da yarın değinmeye çalışacağım.
Paylaş