Paylaş
Yani sözlük anlamıyla "ziyafet, eğlence, sanat gösterisi"...
Buraya kadar mesele yok.
Gerisi inanılmaz.
* * *
Elli aile sünnet için başvuruyor.
Çocuklardan 38'ini pazar yerinde sünnet ediyorlar.
Patates-soğan satan dükkanlarda.
On iki çocuk açıkta kalıyor.
Bunun üzerine onları da başka bir dükkana götürüyorlar.
Kasaba.
Kasap tezgahına yatırıyorlar çocukları.
Koyun mu desek, kuzu mu bilemedim.
On iki çocuğu orada sünnet ediyorlar.
Kasap tezgahında.
İkisi de kesim işlemi diye düşünmüşler besbelli.
Kasap tezgahına yatırılıp kesilen çocukların psikolojisi mi?
O bir ayrıntı...
Maksat yardım ya...
* * *
Atatürk Havalimanı'nda apronda deve kesilir.
Maksat hayır getirsin.
Bir bakanın eşi gezi molasında, erkek heyetten ayrı köşedeki masaya oturtulur tek başına.
"Kadın başına", yemeğini yer.
Maksat karnı doysun.
Geçmişte TBMM'de çiğköfte yoğrulur, kıvamı tavana yapıştırılıp denenir.
O da bir "şölen".
* * *
Düz ve sığ bakınca herşey kolay.
Amacını belirle yeter.
Ne o amaç için kullanacağın araçlar önemli.
Ne de yol-yordam...
Yeter ki dostlar alışverişte görsün.
Paylaş