Paylaş
'Issız Ada'da hayat, sadece size ait 'an'lardan ibarettir...
Ve kendi sesinizle anons ettiğiniz şarkılardan.
Siz de kendinize bir tema seçin ve ona en uygun şarkıları bize gönderin.
Radyo dalgaları arasında en 'Issız Ada'ya düştünüz.
Peki yanınıza hangi şarkıları alırdınız?"
* * *
Radyo ODTÜ'nün sitesinden okuyorum bu satırları.
Issız bir adada doğanın sesi dışında duyulacak tek ses, sadece yanınızdaki o üç şarkı.
Belki hayaller dışında, geçmişle tek -sesli- bağlantı.
Aklımdan üç "ıssız adam"ın, üç şarkısı geçiyor:
Tom Waits'den Innocent When You Dream.
Leonard Cohen'den Take This Waltz.
Ve Bob Dylan'dan One More Cup of Coffee'de, ıssızlığın kıyısı:
"Şefkat hissetmiyorum, minnet ya da aşk da,
sadakatin bana değil, yukarıdaki yıldızlara..."
* * *
On dördüncü yılını dolduran Radyo ODTÜ'yü de, ömrü büyük harfle "Hayat"a dönüştüren "an"lar eşliğinde hatırlıyorum.
Ve müzikal tonlamasıyla, "103.1" vurgusuyla...
Brunch çağrışımlı Kültür Pazarı, yol arkadaşı Modern Sabahlar da elbet.
Anlardan birisi de Ozan Kayahan'ın sabaha eren programlarıydı.
Kayahan'ın "Ben Bunları Geceleri Söyledim" kitabına da yol olan, kente geceleri değen kelimeleriydi, sonra.
Usulca...
Onlarca ödülün yanısıra, "En İyi Yerel Radyo" ödülünü aldığında da, her zaman en çok Ankaralı'ya ulaşan, en büyük haber ailesini oluşturan bir yerel gazete olarak da akrabalık kurmuştuk, içimizden.
Ankara farkıydı Radyo ODTÜ. Kurulurken de, 14. yılını tamamladığında da...
Bu kentte fark, hala bir anlamsa.
Hala, her şeye rağmen bu kentin sokaklarında, kuytularında saklı tınılar varsa.
İşte, kentli olmanın sırrı da tam buralarda.
Paylaş