Portakal gibi sıkılma davası

ÇEYREK asır önce, 1987 seçimlerinin ünlü bir sloganı vardı.

SHP lideri Erdal İnönü’nün gülümsemesi, sıcak ve muzır bakışıyla bütünleşen bir soruydu slogan:
“Beş yıl daha bir limon gibi sıkılmaya gücünüz var mı?”

İnönü hayata veda etti, SHP de...
O seçimlerinin simgesi olan limon da kayboldu uzun süre ortalıktan.
Sonra meydanlarda çıktı karşımıza.
Polisin “orantısız” gazlı müdahalelerinde...
Biber gazıyla gözleri alev alan göstericiler, hatta bazen milletvekilleri bile çareyi limonda aradı.
Limon gibi sıkılan ücretlere, haklara karşı gözbebeğine limon damlatmayı sürdürüyor, hakkını meydanda arayanlar.

Bir limon-portakal davası daha var süren.
İki yıl öncesinden, henüz taze sayılır.
Büyükşehir Belediyesi’nin Bel-So şirketi o günlerde yine portakal, limon, greyfurt, nar, elma, havuç suyu filan satıyor.
O dönemin Bel-So Genel Müdürü Çetin Cin’in açıklamasına göre yaz aylarında tonlarca portakal suyu satılıyor.
Daha açıklamasının mürekkebi kurumadan, Bel-So Genel Müdürü Cin ve yardımcısı Taner Özeş hakkında dava açılıyor:
“Dolandırıcılık suretiyle kurumu trilyonlarca lira zarara soktukları” iddiasıyla...
Yüz binlerce ton portakal suyu satışından zarar etmişler, kurumu da zarara sokmuşlar...
Sanıkların 2 yıldan 7 yıla kadar hapsi isteniyor.
Dava sürüyor. Nedir, ne değildir, yargı bilir elbette, yargı karar verir.
Ben sadece arşivdeki portakalı aktardım.
Yani, “Portakalı soydum, başucuma koydum” bekliyorum...
Yazarın Tüm Yazıları