Paylaş
Program Okan Bayülgen’e konuk olan Küçük İskender, Prof. Dr. Emre Kongar, Prof. Dr. Kemal Sayar, Tuna Kiremitçi, Hakan Günday’ın dışında Ece Temelkuran’ın telefonla katılımıyla da renklendi.
Konu kitaptı.
Hani şu okunmayan kitap.
* * *
İstatistikler yine yerlerde sürünüyordu elbet.
Türkiye’de insanların kitaba bir yılda ayırdığı para, 70 kuruştu örneğin.
Bin kişiden biri kitap alıyordu, ilaveten...
Ama beni asıl çarpan, program sırasında yayınlanan bir kısa film oldu.
Son yılların en büyük teknoloji buluşunu tanıtan bir video.
* * *
“Sizi yepyeni bir cihazla tanıştıracağım” diyordu, tanıtım filmini yapan.
Ve cihazın avantajlarını şöyle sıralıyordu:
“Kablo yok, elektrik devresi gerektirmez, pil, batarya, hiç bir bağlantı yok, şarj edilmesi de gerekmiyor.
Küçük ve taşıması kolay heryerde kullanılabilir, taşınabilirdir.
Fişe takmanız gerekmez ve o nedenle bilgisayar gibi asla çökmez, yeniden başlatma ihtiyacı duyulmaz.
Ötesi tümüyle çevre dostu bir teknolojidir. Yüzde 100 geri dönüşümlüdür.
Cihazın muhteşem özelliklerine ulaşmak için kapağını açmanız yeterli. Kullanımı bittikten sonra da kapağını kapatırsınız.
Çok basit çalışır.
Her sayfası (gözle) optik olarak tanınır ve bilgiler doğrudan beyne ulaşır.
Tek bir parmak dokunuşu ile diğer sayfaya geçersiniz. Sayfaları bir arada ve sırada tutan basit bir düzeneği vardır.
Sağlamdır.
Düştüğünde, ıslandığında bozulmaz.
* * *
Televizyondan izlemediyseniz facebook vb. paylaşım sitelerinden bulabilirsiniz bu nefis tanıtımı.
Tanıtılan teknolojinin, ürünün, marka adı ise -tahmin edebileceğiniz gibi- kitap.
Evet, müthişti gerçekten.
Ama tanıtan sunucunun unuttuğu önemli bir şey vardı.
Bu dayanıklı, kalıcı, pratik ürün bizim gibi ülkelerde yasaklanabilir, hatta topluca imha edilebilir, yakılabilirdi.
Onun da çaresini biz ilave edelim.
Muşambaya sarıp gömerseniz, yıllar sonra yine kullanılabilir halde çıkarabilirsiniz.
Çünkü, “Söz uçar, yazı kalır” her zaman.
Paylaş