Metro var da binmedik mi

Gönderdiği iletide yakındığı iki otobüs hattı da, "yolcu potansiyeli yüksek olan, Çankaya, Kızılay, Sıhhiye, Ulus gibi merkezi yerlerden geçen ve kenti kuzey-güney ekseninde birleştiren" hatlardı.

Ama son otobüs saati uyarı bile yapılmadan 23.00’e çekilmişti.

Yazımı yazdığım saatlerde, Anadolu Ajansı bir haberi servise koydu.

Ankara Büyükşehir ve Viyana belediyeleri işbirliğiyle bir sempozyum düzenlenmiş.

Sempozyumda konuşan Büyükşehir Fen İşleri Daire Başkanı Murat Doğru başkentte toplu taşıma araçlarını kullanma alışkanlığının çok düşük düzeyde olduğundan, ulaşımın genellikle otomobille yapıldığından yakınmış.

Ve eklemiş:

"Bugüne kadar 80’den fazla alt-üst geçit ve köprülü kavşak yapıldı."

* * *

Kutluyorum, 15 yıldır anlatamadığımızı, kendisi iki satırda anlatmış.

- Eğer bir belediye, 80 alt-üst geçit, köprülü kavşak vb. ile yıllardır yaya öncelikli değil otomobil öncelikli bir kent yaratıyorsa.

- Başta trafik akışının en yoğun olduğu Çayyolu Metrosu olmak üzere raylı sistemler 15 yıldır her seçim öncesi vaat edilip, sonra geçiştiriliyorsa. Hatta artık vaat bile değilse...

- Metroyu bırakın 100 adet metrobüs vaadi, hayal olmuşsa.

- Beş yıl içinde hafif raylı sistem haline getirilecek banliyö tren hattı öylece duruyorsa.

- Koca bir Başkent’te geceleri otobüs seferleri belli saatten (hatta hep değiştiği için belirsiz saatlerden) sonra yoksa...

- Otobana dönüşen şehir içi yollarda, bulvarlarda yayalar bazen üç karışa kadar inen kaldırımlarda çaresiz, ürkek tavşanlara dönmüşse.

- Toplu ulaşım zammı yine dar gelirliyi ayağa kaldırmışsa.

Başka ne bekliyordunuz ki?

Bu koşullarda Ankaralı’nın toplu ulaşım alışkanlığı nasıl yüksek olabilir?

Olmayan metroya, hayali metrobüse, maket banliyöye mi binecek?

Biraz daha oyalayın.

Bakarsınız son ulaşım zammından sonra bıkar, umudunu keser de Ankaralı, yaya olarak topluca, yürüyerek gider işine, gücüne.

Hani toplu taşımayı olmasa da, sonunda toplu ulaşımı yerleştirirsiniz belki kent yaşamına.

Ama dikkat, yürüyüş nizamında...