PaylaÅŸ
Önemli olan şu sanırım:
Bir kadına bakmamak sadece "namus anlayışı"ndan mıdır, yoksa gerçekten gelişmişliğin ifadesi olan ve onun giyimli ya da az giyimli haline çağdaş saygıdan mı?
Namus saiki ile bakılmıyorsa, bu kurala uyulmaması bazen namus cinayeti bile getiriyor.
Yok gelişmişliktense, bu örnek bu ülkede ve dahi İstanbul'da henüz mevzudışı sanırım.
Çünkü ilkokulda klasik mevzuatta öğretilen "bakmak" ve "görmek" arasındaki farka benzer bir nüans var bu konuda.
"Bakmak" ile "gözle taciz", tümüyle farklı iki kavram.
"Gözleriyle yemek", "Bakışlarıyla soymak" deyimleri, dünyada başka bir dilde var mıdır bilmiyorum ama bizde toplumsal olarak karşılığı var.
Bu nedenle "bakmak" sosyolojik olarak, belki bizim açımızından daha önem taşıyan bir kavram.Â
Ve özenle ele alınmalı.
* * *
Şimdi gazetemize taşınan habere bakalım.
Denizsiz Ankara’nın Gölbaşı’nda güneşlenmek için, yemyeşil çimlerin üzerinde -kuşbakışı/helikopter bakışı- sarı saçlarıyla papatya gibi uzanan onlarca genç kadını gözünüzün önüne getirin.
Eminim hoÅŸ bir tablodur.
Bence onlara helikopterle -tadını/dozunu kaçırmadan- bakmak, kuraldışı bir reveranstır.
Van Gogh’un sarısına, bir uzaktan bir de yakından bakmak gibi.
Ki o günlerde yapılan açıklamalara göre, orası zaten askeri helikopterlerin planlı alçak uçuş alanı.
Ve eğer gencecik helikopter pilotları o tabloya bir an gülümseyerek göz atmışsa...
Ne olmuÅŸ?
* * *
O kadın voleybolcuların ülkelerine döndüklerinde, Türkiye’nin "gökyüzüne" de dair hatıraları, anlatacakları olacak belki.
Ve Türkiye’nin "yeryüzeyi" kadar kıymetli olabilir, o anlık gökyüzü hatıraları.
"Üzerimizde helikopterle dolaştılar"dır, o anının kilit cümlesi.
"Üzerinde helikopter dolaşan kadınlar", bir roman ismi bile olabilir.
Tabi serenadın, reveransın, "bakmak"ın dozajı ve "şirinliği" dahilinde.
PaylaÅŸ