Komşu alma ev al

Dün “Ne olacak bu memleketin hali” muhabbetinin içeriğinin, kapsamının değiştiğini, onun bir tür yerel versiyonu “Artık komşuluk da kalmadı kardeş” sohbetinin de giderek ömrünü doldurduğundan söz etmiştim.

Haberin Devamı

Evet, “komşuluk” denilen ve ecnebi diyarlara karşı ulusal övünçlerimiz arasında ilk sıralarda yer alan o iletişim, o yakınlık da bitti, günahı-sevabıyla...
Sosyo-ekonomik değişimler, kentsel dönüşüm, yeni sosyolojik haritalar, çok daireli siteler, dev apartmanlar, televizyon, bilgisayar, gündelik yaşamın temposu, kent hayatındaki yeni kodlar, komşuluğu da etkiledi elbet.
“Müsaitseniz, öğleden sonra annemler size gelecek” diyen çocuklar, çoktan kocadı...
“Ev alma, komşu al” atasözünü, “Komşu alma, ev al”a dönüştürsek sadece müstakil evleri, villaları kastetmiş olmayız artık.
Dev bir sitenin, dipdibe daireleri arasındaki mesafe bile büyüyor her yıl.

 * * *

Geleneksel, ayaküstü sohbet de, yerini yeni iletişim biçimlerine, ya da iletişimsizliğe bırakıyor hızla.
“Meraba meraba”ya dönüşen tanışıklıklar da, “Tanımam, etmem”e indirgenecek.
Sokaktaki “mini iletişimler” bile, nostalji olacak yakında.
Mesela adres sormak.
Türkçe’ye ‘Global Konumlama Sistemi’ olarak çevrilen GPS ile navigasyon, arabaların ardından, cep telefonlarına da girdi.
Böylece yayalar da yön bulma sisteminden yararlanacak.
Ve adres sormak da sokak sohbetinin/iletişiminin yok olan cümleleri arasına yerleşecek.

* * *

Haberin Devamı

Sokakta birisine gülümseyerek, “Ateşiniz var mı?” demek de, sigaraya karşı yürütülen sert mücadelede yandaş arayanın “parola”sı olacak belki.
Ama çoğu kez, “Ateşiniz var mı?” sorusuna önce “Hayır, yok” yanıtı verilecek.
Sonra, “Tabi ki yok!” yanıtına, şaşkın ve ayıplayan bir bakış eşlik edecek.
Giderek, “Ateşiniz var mı?” diyene, “Yoksa sen sigara mı içiyorsun” gibilerinden kızgın kızgın bakılacak.
Herkes kendi yağıyla, kendi çakmağıyla kavrulacak, yani...

 * * *

“Saatiniz var mı?” diyaloğu da, artık siyah-beyaz filmlerdeki “tanışma” girizgahı olarak, hatıralarda kalacak.
Çünkü cep telefonları, aynı zamanda saat.
Hemen heryerde asılı digital saatler ve termometreler cabası...

* * *

Duvara sıralanıp çekirdek çitleyerek sohbet etmeyi de özlemeyin. Balkondan balkona hasbihali de...
Ne de o eski mahalleyi.
Herşey değişiyor, değişecek.
Ve bazı cümleler, iletişim biçimleri tarihe karışıyor.
Hayıflanacak bir şey yok, bu iş böyle.
Demek artık yeni şeyler söylemek lazım.

Yazarın Tüm Yazıları