Kent ve monopol

HADİ bir oyun oynayalım.

Haberin Devamı

Monopol ile Simcity'yi kesiştiren, olanaklarını bütünleştiren bir oyun.

 

Diyelim, zar denk geldi, Kızılay'ın sahibi oldun.

 

Ne yaparsın?

 

* * *

 

Önce bir sürü alt-üst geçit mi?

 

Ardından meydana mı el atarsın hevesle:

 

"Çok büyük, biraz küçülteyim...

 

Yok tümden kaldırayım, bak daha iyi oldu."

 

Haberin Devamı

Gökdeleni alışveriş merkezine, Güvenpark'ı otoparka çevirirsin sonra.

 

Yayaları, karınca yuvası gibi dağıtırsın Simcity ekranında mesela.

 

Ya da tümden kapatırsın yaya geçişini.

 

Otoyol yaparsın caddeyi.

 

Ve otomobilleri sıralar, bakarsın hamlene.

 

* * *

 

Yoksa...

 

Kızılay Meydanı'na ilk haline benzer bir "hüviyet" mi vermeye çalışırsın?

 

Meydanı yeniden Güvenpark ile bütünleştirip, Atatürk Bulvarı'nın yaya alanını mı genişletirsin sonra.

 

Kaldırımlara billboardları mı sıralarsın?

 

Yoksa, bir kaç heykel, açıkhava resim sergisi mi...

 

Belki de, yayaların hayatını kolaylaştıran kent mobilyaları, banklar, gazete-dergi otomatları, su pınarları.

 

Ya da duyusal zenginliğini, gülümsemesini mi hedeflersin kentlinin.

 

Haberin Devamı

Sokak müzisyenlerine açarsın bulvarı, boydan boya...

 

Bulvarı korsan durak eyleyen taksiler, yorgun otobüs kervanlarıyla mı sağlarsın ulaşımı, zar sana geldiğinde.

 

"Her oyuncuya" başlangıçta eşit dağıtılan bütçeni, metroya mı harcarsın yoksa?

 

Sonra da kapatırsın Kızılay'ı mesela, araç trafiğine...

 

* * *

 

Yerel yönetimde tercihleri, yetki kullanımını, "oyun"a benzeterek girdim mevzuya.

 

Farkındayım elbette...

 

Onlarca yıldır plansız bir Başkent'in yanında, Simcity'yi bile daha ciddiye alırım.

 

"Deneme-yanılma" imkanı verir, olmadı diskalifiye olursun.

 

Öğretir...

 

Neyse.

 

Oyunda bile yukarıda sıraladığıma benzer "icraat"lar arasındaki her tercihiniz, attığınız her adım, sizin kültürünüzdür.

 

Haberin Devamı

(Kültürü oyundaki bir bonus kart olarak kabul edin, saklı kalsın. Bir kaç gün sürecek oyunumuzda, joker olacaktır belki)

 

* * *

 

Zar atarak değil, biraz uzun yoldan geliyorum meseleye.

 

Yani, Tunalı ve 7. Cadde'nin yaya bölgesi olması önerisine...

 

Yarın.

 

Belki, "Aç kapıyı Bezirgan başı" oynarız.

 

Yazarın Tüm Yazıları