Kaldırım mühendisi

GOOGLE’a girin, solda “görseller”i tıklayın.

Ekrana “walkway” yazın, çıkan Batılı kaldırım fotoğraflarına bir göz atın.
Hepsi ayrı sanat eseri; inanmazsanız bir de “kaldırım sanatı” yazın, görün.
Sonra aynı ekrana “kaldırım” yazın aratın, bakın bizdeki enkaz görüntülerine...
* * *
“Canlısı”nı isterseniz, çıkın sokağa bakın kaldırımlara.
Dörtköşe ya da dikdörtgen bir taş değil mi sonuçta.
Sadece taş...
Tamam kaldırımın da taşı-döşenmesi filan elbet bilgi, ustalık ister.
Ama ne atomu parçalıyorsun, ne de çöle Keops, Kefren dikiyorsun sonuçta.
Dayanıklılık, maliyet, işlevsellik, estetik açıdan bir bilene seçtirir, döşetirsin.
O kadar.
Ama bir kere yapacaksın, ömrü senden uzun olacak.
* * *
Nerede!
Değil her ay, her yıl; her an sorun kaldırımlar.
Bazen bakarsın, neredeyse 1 metredir.
Bazen 15-20 santim.
Kimi kırılır en baştan.
Kimi karda pusu kurar, ayak kırar engebesi.
Bir kaldırıma bunca sorun nasıl sığar, onu da anlayamıyorum.
* * *
Hemen her gazetede, “Kış geldi, kaldırımlara dikkat... Kolunuzu, bacağınızı kırmayın” türünden uyarıları okurken...
Ankara Hürriyet’in deneyimli habercisi Eray Görgülü’den geldi haber.
Bir genç kaldırımda köpeğiyle yürürken, elektrik çarpmış.
Ve oracıkta ölmüş Ladie’si...
Veteriner gelmiş, onu da çarpmış elektrik.
* * *
Argoda işsiz anlamına gelen “Kaldırım Mühendisi”, Ankara’da gerçek bir uzmanlık alanı, uzmanlık ihtiyacıdır artık.
Hatta alt branşı “Kaldırım Elektrik Mühendisi”....
Değil mi?
Yazarın Tüm Yazıları