İSTANBUL’da dün “Internetimi Serbest Bırak” gecesi düzenlendi.
Gecenin DJ’liğini yapanlar arasında Sedat Ergin, Faruk Eczacıbaşı, Eyüp Can, Yıldırım Türker, Yavuz Baydar, Sevin Okyay gibi kuvvetli isimler var. Protest bir parti aslında düzenlenen... Protesto edilen ise, artık komedisi gidip sadece “trajik”i kalan internet yasakları. * * * Misal youtube, iki yıldır yasaklı/kapalı. Geocities keza... İrili-ufaklı daha bir çok web sitesi. Mesela, malum Darwin meselesi. “Adnan Hocacılar”ın girişimiyle Bilimadamı Richard Dawkins’in resmi sitesi, google groups sayfası, wordpress vb. siteler kapatılmıştı. Sonra bir baktık, Darwin’e sansürü bizzat TÜBİTAK görev edinmiş. Google’a yönelik ikinci yasaklama atağı ise Atatürkçü Düşünce Derneği’nden geldi. Bakar mısınız. Türkiye’de Google’a, yani internetteki en işlevsel arama motoruna karşı iki cephe açılmış. Birisi Adnan Hocacılar. Diğeri ADD... * * * Zaten bu toplum özgürlükte değil, hep yasaklarda buluşur. Farklı görüşleri “özgürlük”te buluşturamazsınız. Ama konu yasaklar olunca, herkes aynı kuyrukta. Ankara’da AKP’li başkanın yasakladığı heykeller yıllardır sürgündeyken... Bakmışsınız, MHP’nin yeni başkanı Kemer’de “Aşk Yağmuru” heykelini söküp atmış. * * * Bu satırları yazarken okuduğum habere göre, Sedat Ergin “protest party”de kendi DJ setini bir Hayko Cepkin şarkısıyla açacakmış. “Consume Obey Die” mı (Tüket, itaat et, öl) olur, “Hayat seni ezer /Burada dur, çizgiyi geçme, /Burada sigara içme, aman sakın karşı gelme” sözleriyle... Yoksa “Yaktığın ancak cürmün kadar” şarkısı mı, bilemiyorum. Ama ben de gece youtube’a -Başbakan gibi- dolanarak, başka siteden, başka IP’den kazıktan girip, dinlerim şarkılarımı. Artık Kazak Abdal mı olur, Mahsuni’den “Yuh yuh” mu, yoksa bir dönem TRT’de yasaklanan şarkılar mı... Veririm Ankara’dan desteği, yeter ki kulaklar çınlasın.