Paylaş
Hava kirliliğinin “ideolojik” olması, halis-mulis “Bir Ankara Polemiği”...
***
Kimya Mühendisleri Odası Hava Kalitesi Takip Merkezi Başkanı Erkin Etike, “Biz günlük olarak Ankara’nın hava kalitesini takip ediyoruz. Geçtiğimiz yıl Mayıs ve Haziran ayları dışında Ankara’nın havası kirliydi” iddiasını seslendirdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da bu iddianın doğru olmadığını vurguladı.Büyükşehir Belediyesi ise tartışmaya “uslubunca” katıldı:
“Kimya Mühendisleri Odası, kasıtlı olarak sık sık Ankara’da hava kirliğinin yüksek boyutlarda ulaştığını ileri sürmektedir.
Bu hava kirliliği değil, olsa olsa ideolojik davranış kirliliğidir.”
***
Hava kirliliği başka tartışma. Geçenlerde yazımda “tarihine” değinmiştim.
Benim derdim, Büyükşehir’in kendisine yöneltilen eleştirileri hemen her zaman “ideolojik” olmakla suçlaması meselesi...
Misal, Başkan Melih Gökçek meşhur Akay Kavşağı’na yönelik eleştirileri “İdeolojik”, Ankara Hürriyet’i de “solcu gazete” olarak nitelemişti bir zamanlar.
Ben de o dönem bu lisanı münasip bularak, ulaşım ve şehir planlaması açısından Akay kavşağının “sağcı kavşak” olduğunu savunmuştum.
Ki, -hınzırca gülümseyerek- hala aynı fikirdeyim.
***
ODTÜ’den yol geçirme meselesi olur, bu fikre katılmayanlar “ideolojik”tir.
AOÇ tartışma masasına gelir; masanın öbür tarafı “ideolojik”...
Odalar zaten hepten, “ideolojik, sol zihniyetli, inatçı”...
Kızılırmak suyu tartışmaları oldu bir dönem.
Başkan Gökçek Tüketici Dernekleri Federasyonu’nu komünistlikle, kendisine soru soran vatandaşı provakatörlükle, medyayı “ideolojiklikle” (var mı ki böyle bir kelime), dernekleri solculukla suçladı.
Ki, Ankara’da seçimi üçüncü kez aldığında verdiği röportajda, kazanmasının iki nedeni olduğunu söyledi:
“Biri ideolojik görüşlere bakmadan hizmet yapmak, ikincisi dualar...”
***
Odaların, derneklerin, hatta uzmanların görüşlerine, önerilerine, değerlendirmelerine katılıp-katılmamak ayrı mesele.
O görüşleri “ilelebet ve külliyen” yok saymak ayrı mesele...
Paylaş