Paylaş
İlki 20 Nisan 1939’da... Türkiye’den bir heyet, o gün doğan Nazi lider Adolf Hitler’in yaşgününü kutlamak için Almanya’ya gider.
Heyette, Ali Fuat Cebesoy, dönemin aydınlarından, gazeteci-yazar Falih Rıfkı Atay, Yunus Nadi ve Orgeneral Asım Gündüz vardır.
Doğumgünü “uzun, mutlu, sağlıklı yaşam dilekleriyle” kutlanan Hitler, üç ay önce, 30 Ocak’ta dünyayı sarsan o ünlü Reichstag konuşmasını yapmıştır. Ve Avrupa’da bir savaşa gidildiğinde mutlak suretle “Tüm Yahudi kökenlilerin ortadan kaldırılabileceğini” söyleyerek, yakın gelecekteki kitle katlimanın işaretini ilk defa vermiştir:
“Yahudi sermayedarları ulusları bir kez daha bir dünya savaşına sokmayı başarırsa, sonuç Avrupa’daki Yahudi ırkının yok edilmesi olacaktır...”
Dört ay sonra da Polonya’yı işgal eder, zaten.
Ve “Yahudilere yönelik temizlik harekatı”nı başlatır.
* * *
Doğumgünü partisinden üç yıl sonra, yine 20 Nisan’da Anadolu Ajansı, basın merkezindeki Yahudi kökenli çalışanların tümünü, 26 kişiyi aynı anda işten atar.
Yine aynı gün, yani 20 Nisan 1942’de Türkiye’de kız öğrencilerin ipek çorap, topuklu ayakkabı, kısa etek giymesi ve saçlarını kıvırması da yasaklanır.
Anadolu Ajansı aynı yıl doğrudan Başbakanlık Basın Dairesi Genel Müdürlüğü’ne bağlanmıştır.
Yahudi kökenlilerinin kapının önüne koyulması talimatı ise bizzat Başbakan Refik Saydam’dan gelmiştir.
Tebrik ve destek de Alman Büyükelçiliği’nden:
“Anadolu Ajansı’nın düşmana yakınlık duyan Yahudi ögelerden temizlenmiş olmasının, haber dağıtımı üzerinde olumlu etkiler yapacağını umut ediyoruz.” (Johannes Glasneck: Türkiye’de Faşist Alman Propagandası)
Türkiye’de yayınlanan gazeteler yayımladıkları haberlerin çoğunu Anadolu Ajansı’ndan alıyordur, o dönem.
Anadolu Ajansı ise, servise koyduğu haberleri çoğunlukla Nazi Ajansı DNB’den ve dönemin Alman haber ajansı Reuter’dan...
* * *
Geliriz 1979’un 20 Nisan’ına...
Dönemin Bayındırlık Bakanı Şerafettin Elçi, “Ben Kürdüm, Doğu’da Kürtler vardır” sözleri, Ankara’da kıyamet etkisi yaratır.
Beş yıl yargılanır, sonra yine 20 Nisan’da beraat eder.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 20 Nisan’ı ise 1992’de ortalığı sarsar:
“Kan, kanı getirir. Elimizde GAP gibi bir TV kanalı var. Buradan Kürtçe yayına izin verelim...”
Başbakan Süleyman Demirel ve 12 Mart darbesinin ardından özerkliği kaldırılan TRT bu öneriye kuvvetle karşı çıkar.
* * *
Bugün de 20 Nisan, dilimde Edip Cansever’in dizeleri:
“Güç iştir bir tarihi insan gibi yaşamak /Bir hayatı insan gibi tamamlamak güç iştir...”
Paylaş