Paylaş
Son örneği, bugün manşetimizdeki habere başlık oldu.
Sağlık politikalarına, uygulamalarına karşı yapılan eylemlerin de alt başlığı zaten “şiddet”.
“Beyaz Eylem”lerin...
Tam 21. yüzyıla girerken tanıdı, benimsedi bu kavramı kamuoyu.
Op. Dr. Füsun Sayek’in TTB Başkanlığı döneminde...
Yarım asırlık Türk Tabipleri Birliği’nin ilk kadın başkanıydı.
On yıl sürdürdü görevini. Hekimin hakları için mücadele ederek...
Ankara Hürriyet’e sağlık haberleri konusunda büyük katkıları oldu.
Ankara Tabip Odası ile birlikte, kent kampanyalarımıza destek verdi.
Altı yıl önce meme kanseri ile boğuşarak hayata tutunmaya çalışırken, bir röportajı yayınlanmıştı:
“Doktor doktora gitmeyi öğrenemiyor. Ben de benzer bir şey yaşadım. Kanser tanısını önce inkar ettim. Kanserim, demek zor...”
* * *
Hastalıkla bir yıl mücadele etti.
Bu kez “doktor” olarak değil “hasta” olarak.
Aynı röportajında mücadele gücünü şu dizeden aldığını söylüyor:
“Çaresiz dertlere düştüm, yok mu bunun çaresi?
* * *
TTB’nin şiir ödülü törenini de anımsıyorum.
Madımak’ta öldürülen şair, doktor Behçet Aysan’a verilen...
Başkan Sayek’in Aysan’a kürsüden, “Sen, iyi tabip, iyi dost, iyi şair” diye seslenişini...
Ve anımsıyorum “Beyaz Eylem”lerdeki yüzünü, duruşunu.
Beyaz ölüm olur mu bilmiyorum.
Ama Aysan’ın şu dizelerini de anımsıyorum:
“Uzun bir yolculuğa hazırlanan,
yalnız bir yolculuğa.
Çünkü beyaz bir gemidir ölüm,
siyah denizlerin hep çağırdığı...”
Paylaş