Hayat, sokak ve çocukluk

AHMET Hamdi Tanpınar, tam yarım asır önce 24 Ocak’ta öldü.

Saatler ayarlandı, o gitti...
Ankara Hürriyet’te çok yakında duyuracağımız bir projeye de, tercüman oluyor “çocukluk” ile ilgili satırları.
Tanpınar, “benim çocukluğumun bellibaşlı imtiyazı (ayrıcalığı) hürriyetti” diyerek, özellikle bizim kuşakların, bizim çocukluğumuzun tüm “hazine”sini tek cümlede özetliyor. Şöyle devam ediyor:
“Hürriyet kelimesini bugün sadece siyasi manâsında kullanıyoruz. Ne yazık!
Ben hürriyet kadar kendi zıddı ile beraber gelen ve zıtlarının altında kaybolan nesne görmedim.
Kısa ömrümde yedi-sekiz defa memleketimize geldiğini işittim.
Evet, bir kere bile kimse bana gittiğini söylemediği halde, yedi-sekiz defa geldi.
Hürriyete hakikaten muhtaç olsaydık, hakikaten sevseydik, o sık sık gelişlerinden birinde adamakıllı yakalar, bir daha gözümüzün önünden, dizimizin dibinden ayırmazdık.
Ne gezer? Daha geldiğinin ertesi günü ortada yoktur.
Ve işin garibi biz de yokluğuna pek çabuk alışıyoruz.
Hayır, benim çocukluğumun hürriyeti, hiç de bu cinsten bir hürriyet değildir.
Evvelâ, burası zannımca en mühimdir, onu bana hiç kimse vermedi.
Bu sızdırılmış altın külçesini birdenbire kendi içimde buldum.
Tıpkı ağaçta kuş sesi, suda aydınlık gibi. Ve bir defa için buldum.
Hiç kimse mektebe giderken bin türlü sıkı tembihle beni öpmedi, ne de akşam üstü yolumu dört gözle beklediler.
Hattâ eve ne kadar geç gelirsem etrafımdakiler o kadar rahattı.
Bununla beraber mesuttum.
Bütün bu şeylerin yokluğuna karşılık hayatı ve sokağı kazanmıştım.”
*
Hayat, sokak, çocukluk...
Sanki artık çocuklar için ikincisi yani sokak tümden gitmiş. Onun gidişiyle de birlikte hayat da değişmiş...
Çok yakında, benim çok ama çok heyecanladığım yeni projemizi ayrıntılarıyla duyuracağım.
O “an”a kadar; hayat, sokak, çocukluğunuz aklınızda kalsın, hafızanızda yeniden uyansın...
Hepimize lazım olacak.
Yazarın Tüm Yazıları