Havadan-sudan kent tarihimiz

“ANKARA’da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanır. Biz çok zehirlendik... İlk gençliğim kirli havanın kabusunda geçti”.

Haberin Devamı

Yılmaz Erdoğan’ın Başkent ile ilgili en kalıcı anılarından birisi bu: “Ankara’ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu...”
Erdoğan’ın dizeleri ve Ankara’yı “sevebilme ihtimali”, gerek hava kirliliği, gerek Kızılırmak’tır-yağıştır-barajdır su meseleleri ile şehrin “havadan-sudan tarihi”dir bir bakıma...

* * *

Gazete kupürlerini gezip, hatırlayalım bakalım.
Doğalgaz kullanımı ve kaçak kömürün engellenmesiyle, 1990’ın ilk yıllarında temizlendi Ankara’nın havası.
“Temiz hava kenti Ankara” sloganları asıldı başkente, sevindik, soluklandı isli-paslı ciğerimiz.
1994 yılında ansızın değişti ve 14 Aralık 1994 tarihli haberimize sindi havamız:
“Temizlenen Ankara’nın havası yine alarm veriyor”.
RP’li dönemin 1995 ve 1996 yılı da kaçak kömür iddiaları, haberleriyle geçiyor.
Hürriyet Ankara’nın sayfalarında sürekli kirlilikle ilgili uyarılar var. Ayrıca Hıfzıssıhha’nın günlük-haftalık-aylık ortalama kirlilik ölçümlerini yayınlıyoruz.
Ama Büyükşehir Belediyesi resmi-bilimsel verileri, raporları da reddediyor. Başkan Gökçek’in 20 Aralık 1996’da aynen şu sözleri geçiyor kayda.
“Bunlar basının uydurması Ankara’da hava kirli değil.”

* * *

Haberin Devamı

21. yüzyıla da kaçak kömür kullanımı ile ilgili haberler, iddialarla giriyoruz.
Öyle ki, ismi gitti kendi kaldı yadigar DİE’nin 2000 tarihli şubat ayı hava kirliği istatistikleri, “Temiz hava kenti Ankara”nın kükürtdioksit ve partiküler madde (duman) yoğunluğu en çok artan iller arasında dördüncü sıraya yerleştiğini gösteriyor.
Verilere göre,  Ankara’da hava kirliği yüzde 116 oranında artmış...
O dönem rekoru ise yüzde 211 artışla Küçükesat kırıyor.
Havadan-sudan tarihe, yarın devam edeceğim.

Yazarın Tüm Yazıları