Ekran-ı memnu

RTÜK, Aşk-ı Memnu dizisindeki sevişme sahnesini bu sözcüklerle yargılıyor.

Ve cezalandırılmasını istiyor.

Diziyi seyretmedim.

Ama RTÜK'ün kararı üzerine, internetten o "meşhur" sahneyi izledim.

Kişisel kanımı sorarsanız, bırakın RTÜK'ün ceza hevesini, o sahnenin bu denli "ün"ü, ilgiyi de hak ettiği inancında değilim.

Bihter ile Behlül'ün bedenlerinin arasına, o sahne çekilirken yastık konduğu yönündeki "Türk aile yapısına uygun" açıklama da, cabası...

* * *

RTÜK'e göre, loş bir ışıktaki, o sıradan sevişme sahnesi, "ateşli, uzun, ölçüsüz" vb...

Eh, mevzu "sevişmek" ise, başka ne olacaktı?

Arife tarif gerekmez ama, allasen sevişmeyi hangi kelimelerle tanımlarsınız?

"Ateşsiz/soğuk(kanlı), kısa süren, detaysız/doğrudan, ölçülü ve aile yapısına uygun" mu, mesela?

Yoksa milli eurovision yarışmamızdan, "gelenek" devşirerek tanımlasak da mı saklasak:

"Sevmek bir ömür sürer /Sevişmek bir dakika..."

* * *

RTÜK'ün burnu uzun raporunda, o sahneyle ilgili bir cümle daha var:

"Toplumsal değerler gözardı edilerek, utanma ve sıkılma duygularını harekete geçirmektedir."

Yahu, iki kişinin sevişmesinde "toplum"un, "toplumsal değer"in ne işi var.

Eğer ve mesela, bir çok "dini edep kitabı"nda önerildiği gibi "kadının -koşulsuz- itaati" ise, aykırı olmayan, makbul toplumsal değer.

Sen asıl o zaman seyreyle, gümbürtüyü.

* * *

Yani/yine, "aşk iki kişiye, telaşı/tasası deli komşuya" durumu.

Aşk-ı Memnu, Türk romanının miladı kabul ediliyor.

Üstelik, 111 yıl önce yayınlanmış.

Yayımlanabilmiş...

Ceza, sansür, yasak, geçmişte bir TRT'nin aklına gelmiş; Halit Refiğ'in dizisinde, tüm öpüşme sahneleri sansürlenmiş.

Bir de 111 yıl sonra RTÜK'ün...

Utanma ve sıkılma duygularım harekete geçiyor.