Paylaş
PAZAR günü yayınlanan “Kurbanı da mozaikleyin madem” yazımda, ufacık çocukların kesimhanelerde, olmadı mahallede, sokakta, bahçede dehşet dolu gözlerle seyrettiği “kanlı ve canlı” envai çeşit kesimden söz etmiştim.
Çocukların, kesim anına, elde bıçak dirseklerine kadar kan içinde dolaşan “kasap”lara, yerlerdeki kesik hayvan başlarına bakışlarının ibretlik fotoğrafları da yayınlandı aynı süreçte gazetemizde.
Yazımda, ekranların geleneksel mozaik ustası RTÜK’ün, çocukların her anlamda kanlı canlı seyrettiği bu “sahneler” hakkında ne düşündüğünü merak ettiğimi de vurgulamıştım.
Filmlere (yani gerçek değil kurmacaya) 18+’yı kolayca iliştiren mevzuatın, yürüyebilen 3+ her çocuğun kesimhanelerde gerçek bir “kan-revan”ı başından sonuna seyretmesine seyirci kalması da merakımdır.
* * *
Ben tam bu meraklar, hayretler içindeyken, RTÜK’ten ilaç gibi olmasa da yanıt gibi bir uygulama geldi.
Radyo Televizyon Üst Kurulu, “En Büyük Show” programı nedeniyle Show TV’ye tam 130 bin 960 TL ceza kesmiş.
Cezanın gerekçesi ise “uzman raporu”nda şöyle özetleniyor:
“Şovdaki görüntüler, özellikle makas sahnesi (makas maketinin üzerinde duran manken) ciddi manada korkutucu içerikler taşımaktadır.
Her ne kadar bu sahne şovu bir illüzyon gösterisi de olsa izleyenleri ve özellikle çocukları korkutacak derecede bir gerçekçiliğe sahiptir. Diğer gösteride ise bisiklete binmiş bir şahsın vücudunun alt kısmını testere ile kesilmesi ve
ikiye ayrılan vücudun alt tarafın bisiklet binmeye devam etmesi şeklindedir.”
Rapor, çocukların aynı programda saat 22.30 civarında yayınlanan palyaçoları bekleyeceklerini ve “palyaço yayınını bekleyen çocukların makas ve testere gösterilerine de tanıklık etmelerinin kaçınılmaz olacağını” da vurguluyor.
* * *
RTÜK’ün uzman raporu bu “şov”daki gösterilerin illüzyon yani masuscuktan olduğunu kabul ediyor. Zaten adı üstünde, programın ismi “şov”...
Ama yine de alt kısmı testere ile kesilen bir adamın, o halde bisiklete binmeye devam etmesini “ciddi manada korkutucu” buluyor.
Eh o zaman, yanan balondan düştükten sonra yürüyüp giden Tom ile, yutulduktan sonra kedinin çenesini kanırtıp dışarı çıkan Jerry de, çizgi film olmasına rağmen korkutucudur.
Bunlar, ekrandaki “masuscuktan” sahneler, çocuklar için korkutucudur, dehşet vericidir de...
Çocukların kanlı-canlı, elde balta-bıçak kovalanan, meleye-böğürte boğazlanan kuzuları, koyunları, danaları 32 kısım tekmili birden seyretmeleri normaldir.
* * *
Ekranda, çocukken dedesinin kestiği kuzular ve onların çığlıkları nedeniyle kendini yetişkinlikte de toparlayamayan, sürekli kabuslar gören FBI dedektifinin (Jodie Foster) filmini, “Kuzuların Sessizliği”ni oynattığınızda, film mozaikten görünmez.
Gerçek hayatta, çocukların kuzuların kesilmesini seyretmesi, çığlığını dinlemesi “hayat normalleri” arasında görülür.
Uzmanı ne der bilemem ama... Bence asıl bu, “ciddi manada korkutucu”.
Ve masuscuktan da değil.
Paylaş