Can’sıkıntısı

TAM Ankara’da “Şiir Günleri” başlamışken, tam dönmüşken havalar sonbahara. Gri mi gri...

Tam da pazartesiyken, haftanın ve yazmanın en zor olduğu günlerin önde gideni.
Ve şair Wystan Hugh Auden 27 yıl önce tam da bugünlerde ölmüşken...
“Başka türlü bir şey benim istediğim, ne ağaca benzer, ne de buluta” diyen Can Yücel’in Auden’den çevirdiği, daha doğrusu “Türkçe söylediği” şiirin de tam zamanıdır:
“Kimine göre ufak bir çocuktur aşk,
Kimine göre bir kuş,
Kimi der, onun üstünde durur dünya,
Kimi der, kalp kuruş;
Ama komşuya sordum, nedense yüzüme
Manalı manalı baktı,
Karısı bir kızdı bir kızdı, sormayın,
Aşkedecekti tokadı.
* * *
Şıpıtık terliğe mi benzer yoksa
Yoksa kandil çöreğine mi,
Hacıyağına mı benzer dersin kokusu
Yoksa leylak çiçeğine mi?
Çalı gibi dikenli mi, batar mı eline,
Andırır mı yoksa pufla yastıkları,
Keskin mi kenarı yoksa yatar mı eline?
Alla’sen söyle nedir aşkın aslı astarı!
* * *
(...) Ona rastladığı zaman duyduğu şeyleri
Kabil değil unutamazmış insan,
Yolunu gözlerim bacak kadardan beri
Ama o geçmedi bile yanımdan;
Merdiven dayadım otuz beşine,
Öğrenemedim gitti bir türlü,
Nemene mahluktur bu düşerler peşine
Bunca insan geceli gündüzlü?
* * *
Gelsin ya, nasıl, pat diye gelir mi dersin
Ya tutar yatakta bastırırsa sabahleyin?
Talih bu ya, otobüste nasırıma basmalı!
Gelişi yoksa havalardan anlaşılır mı,
Selamı efendice mi yoksa gider mi aşırı,
Değiştirir mi dersin bir kalemle hayatımı?
Alla’sen söyle nedir aşkın aslı astarı!”
Yazarın Tüm Yazıları