Paylaş
Akün Sahnesi 6 yıl kapalı gişe oynayan Bir Delinin Hatıra Defteri ile hala anı olamayacak kadar taze hafızamızda.
Ve hafıza önemli; bir şehrin “hafıza mekanları” da bir o kadar kıymetli.
Çünkü hatıraları, o mekanlar yaşatır. Sezdirmeden, “Unutma” der. Hem biriciktir, hem birliktedir...
Ve “hafıza mekanı” parayla, pulla oluşmaz.
Uzun yıllar içinde, gördükçe, dokundukça birikir.
Bellek ve yürekte, yuva kurar.
Akün ve Şinasi Sahnesi gibi mekanları “başka bir şey”e dönüştürürseniz...
Mesela ve kuvvetle muhtemel bir AVM’ye...
Şehrin, kentlinin hafızasını silersiniz.
Geri gelmez, sonraki kuşaklara erişmez.
* * *
Ama bu şehirde (nam-ı diğer “başkent”te) ismi, mönüsü, adresi her dalgalanmada değişen köfteci kadar itibarı yoktur hafıza mekanlarının.
Yıllardır böyledir.
Kırk yıllık caddenin de ismini değiştirirsin, Yeni Sahne’yi lokal, Güvenpark’ı ‘otopark’ yaparsın, tarihi Kızılay binasını yıkar yerine AVM de oturtursun.
“Yapmayın ayıptır, yazıktır” diye kafanı kaldırsan, önce alınır, sonra köpürür “devlet”.
Çünkü Bir Delinin Hatıra Defteri’nde ki o ironik saptama gibi; “Asker olsun, sivil olsun; daire ve büroların başında bulunanların hepsi makamları adına fazlasıyla alıngandır.”
* * *
Akün ve Şinasi de satıldı sonunda.
“Satıldı” haberleri sosyal medyada yankılanırken, aynı saatlerde Gila Benmayor’ın bir yazısı yayınlandı Hürriyet Sosyal’de,
Benmayor, Ayvalık’ın deniz kıyısındaki “en kıymetli arazisi”nden söz ediyor yazısında...
Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gencer, “Burası AVM değil, sanat-kültür merkezi olacak” demiş.
* * *
Ya “Başkent”teki biz?
Bir Delinin Hatıra Defteri’ni sergileyen Erdal Beşikçioğlu nasıl özetlemişti mevzuyu:
“Bir delinin değil, ‘yaşadığı gerçeklerle baş edemeyen’ bir adamın hatıra defteri…”
Yaşadıklarımız da öyle… Bir delinin güncesi değil, yaşadığı gerçeklerle baş edemeyen kentlinin halleri…
Ve üzerinize alının ama beyhude yere kızmayın, bizi siz delirttiniz.
Paylaş