Ben nasıl yaşasam

HEMEN her çocuk nasıl yaşayacağı, nasıl eğleneceği, neye inanacağı, TV’de neyi, ne zaman seyredeceği gibi bir dizi nasihat, talimat altında büyür.

Haberin Devamı

Nasihatların, talimatların, yasakların dozajı, alanı, odağı okuluna, ailesine bağlı olarak değişebilir.
Büyürsünüz sonra... Büyürsünüz öyle...

* * *

Büyüyüp, koskoca bir halkın oy/vergi/karar filan veren kazık kadar bir ferdi olduğunuzda, nasıl yaşayacağınıza, nasıl eğleneceğinize dair talimatların dineceğini, en azından yaşam alanınızı kuşatıp daraltmayacağını sanırsınız.
Ama bir bakarsınız, nasihatlar-talimatlar neyi yazıp-çizeceğinize, kaç çocuk yapacağınıza, hatta hangi koşullarda ve nasıl kürtaj yaptıracağınıza kadar uzanmış.
Ve talimatlar, “Basın ve yayın hürriyeti” ile ilgili sınırlama tekliflerine, kürtaj mevzuatı filanla yasaya/yasağa dönüşmüş.
On bir yıldır yapılan “Efes One Love Müzik Festivali”nin, Ankara’dan geldiği rivayet olunan bir talimatla Efes’i, birası kaldırılmış.
O zaman, Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi’ndekini andırırcasına, yeniden “küçülürsünüz”.
Bakarsınız; “Baba arkadaşlarımla tatile gidebilir miyim?” dercesine, “büyüklerinize” sormanız gereken sorular birikmiş hayatınızda...

* * *

Haberin Devamı

Eğer Ankara’da oturuyorsanız, sadece her gün ekranlardan yağdırılan sözlü talimatlar, yazılı mevzuatlarla sınırlı değildir “nasıl yaşayacağınıza” dair buyruklar.
Nasıl yaşayacağınıza; okula, işinize neyle, nasıl gideceğinize karar veren kentsel mekanizmalarla da sınırlanırsınız.
On sekiz yıldır metro yapılmaz, ne bulursanız öyle gidersiniz gideceğiniz yere...
Bir “yaya” olarak yaşıyorsanız kenti (ki, her insan, sürücüler dahil yayadır aynı zamanda), sizin kararınız, görüşünüz, konforunuz, güvenliğiniz hiçe sayılarak yaptırılan garip, Babil Kulesi gibi üstgeçitler yönlendirir hayatınızı.
Ya da o üstgeçitlere çık(a)maz, trafiğin ortasında yaşamınızla “Cinnah Ruleti” oynarsınız mesela.
Akşam bir yere gidersiniz... Koca Başkent ulaşımının gece noktalanması nedeniyle, dönerken kulağınızda yıllar öncesinde kalan “En geç saat 22.30’da evde olacaksın” diyen babanızın/annenizin talimatı çınlar.

* * *

Dev demir kafesler, şehirlerarası yol girişine (ayakaltına) yerleştirilen gökkuşakları, omuz omuza dizilen AVM’ler karartır manzaranızı, daraltır yolunuzu...
Öyle yaşarsınız.
Ve anlarsınız; sadece sözlü/yazılı nasihatlar, talimatlar değil koca bir kentin mimarisi, ulaşımı, kaldırılan meydanları, bir karış kaldırımları, binaları karar veriyor nasıl yaşayacağınıza...

Yazarın Tüm Yazıları