Ankara insana tuzak kuruyor

PAZARTESİ akşamı dört eski erkek arkadaş Çevre Sokak’taydık.

Subaşı Restaurant’da.

Restorana girdiğimizde her yerin mumlarla aydınlatıldığını gördük.

"Sevgililer Günü" esprileri döndü aramızda.

Saat 17.15’de gitmiş elektrikler.

Gece sona ererken geldi.

Karanlığı; restoranın sıcak ortamı, çalışanların yakın ilgisi, birbirinden güzel tatları ve sohbetimiz ile aştık.

Ya Çankayalılar?

* * *

Çankayalılar büronun telefonlarını kilitledi.

Sorun sadece karanlık değildi çünkü.

Kombili evlerde kaloriferler de yanmıyordu.

Ve bir yetkili arıyordu herkes.

Ama hangi telefonu arasalar, "meşgul" ya da "yok"lar.

* * *

Ofisimizde de her gün onlarca kez elektrik kesiliyor.

Kesintisiz güç kaynağı olmasa, çalışmak olanaksız.

Diğer işyerlerini düşünüyorum, elektrikler gidip geldiğinde.

Kendi güç kaynağı olmayan ofisleri.

Bilgisayarında bir raporu, bir yazıyı, bir faturayı yetiştirmeye çalışanları.

Faks bekleyenleri.

Telefonları saatlerce susanları.

Çankaya’da bir anda iletişimsiz, karanlık, soğukta kalanları.

* * *

Ya Başkent’in diğer semtleri?

Çayyolu’nun aylar süren elektrik sorunu yeni çözüldü.

Altındağ, Mamak, Siteler, Sincan, Eryaman, hemen her yerde.

Bazen gün boyu süren kesintiler...

Ankara hızla büyüyor ve tedbir alınmazsa sığmayacak kabına.

Ne elektriği, ne trafiği, ne havası, ne suyuyla...

Candan Erçetin’in Ceza ile yaptığı "İstanbul şarkısı" geliyor aklıma:

"Bu şehir insana tuzak kuruyor

bu şehir insanı uzak kılıyor

bu şehir insanı hayli yoruyor

bu şehir insanı hep kandırıyor."


İstanbul şarkısı mı, dersiniz?
Yazarın Tüm Yazıları