Ankara’da vekil olmak

BU ülkede “asıl”lık zaten müşkül de, “vekil”lik de zor zanaatmiş, aslını yaşayınca...

Haberin Devamı

Seçimlerin hemen ardından yeni milletvekilleri TBMM’de işlemlerini yaptırmaya başladı. Öyle ki, TBMM Şeref Holü’ndeki kayıt mesaisi pazar günü de durmadı.
Vekillerin önüne gelen ilk ikilem, rozet meselesi oldu:
“Altın mı istersiniz, kaplama mı?...”
Vekiller 800 liralık altın rozete pek itibar etmedi.
Bazılarının deyişiyle, “altın suyuna bandırılmış” imitasyon olanını seçtiler.
Ve hızla tamamladılar, işlemlerini...
Bu hız ve görev duygusunun sürmesini dilerken, başka kentten Ankara’ya gelen vekillerin ilk yakınmasına da kulak misafiri olduk.
* * *
Çoğu vekil, Başkent’te kiraların yüksekliğinden yakındı. Ki, haklılar...
Vedat Sakman’dan mülhem, “Ankara’da vekil olmak, zor iki gözüm”.
Hele, Meclis’e yürüme mesafesinde, seçmene mesafesiz, konuklara ferah bir ev olsun, olur ise bir de bahçesi olsun, filan deyince kiralar “euro”ya dönüp, baş döndürebiliyor.
Bir de “kiracılık psikolojisi” var ki, onu hiç tavsiye etmeyiz.
Özellikle Ankara’nın milletvekilleri, Başkent’i “kiracı” değil, “evsahibi” gibi yaşamalı.
Nereden gelirse gelsin, Ankara’yı “geçici bir görev üssü” olarak değil, kendi şehri gibi yaşamalı...
Evsahibi gibi...
* * *
Çünkü geçmişte çok gördük, çok da yazdık.
Kimi Ankara’da yaşamıyordu daha önce. Geldi, kaldı bir dönem ve kente dair bir soru önergesi bile vermeden (belki kafasında bir soru işareti de oluşmadan) döndü memleketine.
Kimi Ankara Milletvekili de bu kentte yaşasa da, Ankara’yı yaşamadı, yaşayamadı... Hani evden Meclis’e, Meclis’ten eve, haftasonu İstanbul’a, geçirdi dönemini...
* * *
Oysa Ankara’yı anlamak, seleflerinin yapmadıkları bir şey ile doğrudan ilgili:
Ankara’yı yaşamalarıyla...
Milletvekili olmanın ayrıcalığıyla trafik tıkanıklıklarını aşmazlarsa, kentteki ulaşım sorunu dikkatlerini çekecektir mesela.
Kenti dolaşırsa, yağmuru sadece otomobilin camından değil, su basan yerlerdeki vatandaşın gözlerinden de izleyecektir.
İsmi, numarası sürekli değişen sokaklarda, önce yolunu sonra kendini kaybetecektir belki...
Bu gözlemleri ışığında seçildikleri kentle ilgili denetim yetkilerini yerine getirirlerse, Başkent’in sorunlarını soru önergeleriyle Meclis’e taşırlarsa, bir ilki de gerçekleştirecekler.
Seçildikleri kente borçlarını ödeyecekler.
Ki, az değildir.

Yazarın Tüm Yazıları