Amelya’nın kızı

ADİLE Naşit 23 yıl önce bugün hayata veda etti.

“Kaç yaşındaydı öldüğünde?” diye sordum çevreme...
Eşin-dostun tahmini 65’in üstünde, hatta 70’lere yakın oldu.
Oysa sadece 57 yaşındaydı, öldüğünde...
Ama Hababam Sınıfı’nın “Hafize Ana”sı olarak yerleşmişti belleğimize.
Yanılsamanın nedeni, “toplumsal bellek”ti yani.
“Ekran”ın yarattığı “ezber”di.

Pek bilinmeyen, “bellek” dışına atılan bir özelliği daha var.
Tiyatro oyuncusu Amelya Hanım’ın kızıydı “Hafize Ana”...
Babası ise ünlü komedyen Naşit.

Annesi Rum, büyük annesi Ermeni’ydi...
Ama genç ömründe hep, herkesin büyük akrabası, “ana”sı, yaşlı teyzesi, büyük annesi oldu. Öyle belledik.
Onun şefkati, sevimliliği, perdeyi-ekranı çınlatan kahkahalarının da etkisi var belki:
Biz yıllarca Türkiye’de bir Ermeni’nin, bir Rum’un, bir Yahudi’nin neler yaşadığını, hissettiğini düşünmedik.
“Öteki” sayılma, “azınlık olma hali”ni hissedemedik.
Farkında olamadık.

Vahi Öz’ün gerçek ismini bir Ermeni kralından aldığını, Vahe olduğunu es geçip, Horoz Nuri’yi sevdik. Öyle belledik.
Sami (Samuel) Hazinses’e güldük, naif karakterine şefkat gösterdik filmlerinde...
Nubar Terziyan “dede” ile ısındı içimiz.
Biraz, “kötü adam”, “zalim burjuva” Kenan Pars’a öfkelendik.

Kimi gerçek ismiyle yaşadı bu ülkede. Kimi ismini değiştirdi.
Kimini de biz Türkçeleştirdik.
Biz, “bize” tercüme ettik, gıyabında...
Olmadı lakap taktık.
Ve öyle “ezber”ledik.

Onno Tunç (Boyacıyan), Bülent Ortaçgil’in “Benimle oynar mısın” albümünde, bas gitar çalmıştı.
Hani, “Susulsam kusur olsam /Ağızdaki küfür olsam /Doğuştan esir olsam /Yine de oynar mısın benimle” diye soran o şarkıda.
Haylaz, Habamam çocuklarla oyunlar oynayan, onlarla birlikte koşuşturan Amelya Hanım’ın kızı, gözlerimin önünde şu an.
Kimbilir hangi kahkaha neye maskedir, hangi tebessümde ne tür kederler gizlidir...
Yazarın Tüm Yazıları