Aman Fatmam ben rakıya su katmam

Eh, rakı muhabbeti liderler yoluyla basına yansıyınca iki kelam etmezsem, kadehte kalan rakı arkamdan ağlar.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir röportajda rakıyı sulu içtiğini söyledi. Ardından da katıldığı Rize Günleri twitter üzerinden, “Gayda dinleyip, horona eşlik ettik” cümlesiyle duyuruldu.
Başbakan Erdoğan da grup konuşmasında fırsatı kaçırmadı:
“Bunlar meğer rakıyı sulu içiyormuş. Siz böyle içmeye devam ederseniz elbette Rize’nin tulumuna da çıkar Gayda dersiniz’’ dedi.

* * *

Bu vurgudan, rakının susuz içilmesi gerektiğini anlayanlar da çıkabilir, ama zorlama olur.
Rakıyı susuz içme meselesine gelince, muhabbete Tolga Çandar’dan bir türkü katmak farz oluyor:
“Köprünün altı testi, çiçekli şalvar esti /Şalvarlının yanında beni bir uyku bastı
Aman Fatmam canım gülüm Fatmam /Ben rakıya su katmam
Sen katarsan ben içmem /Ben Fatmamdan vazgeçmem...”
Ardından da, “Rakı içen öldü de, su içen ölmedi mi /Nalına da vur, mıhına da vur” gelir elbet.

* * *

Sulusu-susuzu bir yana, rakı konusunda mezhebim geniştir.
İsteyenin istediği biçimde yudumlamasına, göz eğdirmem doğrusu...
Rakı üstadı Aydın Boysan’ın ömrü uzun olsun, masalarda gözlediğim alternatif rakı ritüelleri de bayağı çeşitlidir.
Rakının üzerine su yerine soda koyanı da gördüm, süt ya da ayran koyanı da... Kefirle bile içip, yürekten “Sağlımıza” diyeni de bilirim.
“Demek midesine öyle indirmeyi hoş buluyor, ya da öyle iyi gidiyor” der, geçerim.
Hiç yadırgamam.

* * *

Ama katlanamadığım dört şey vardır.
İlki, rakıyı koyup, suyu eklemeden üstüne buz atan garsonlardır. Ki, az kaldı isabet.
İkincisi, rakıyı buzdolabında iyice soğutup kristalize edenlerdir.
“Rakı bardağı mı denir, rakı kadehi mi” tartışmasını teğet geçerek, ben “kadeh” derim, inceliğini çağrıştırarak... Ve üçüncü olarak da, rakı kadehinin inceciğini severim doğrusu.
Eğer yoksa, 12 numara miyop camı gibi bir bardak yerine, ince belli çay bardağı da uyar.
Son olarak da, mecbur kalmadıkça rakıya aynı kadehle devam etmek istemem.
Meyhanedeysem yeni kadeh isterim, lojistiği sınırlı bir bekar evinde filansam da, kalkıp kadehimi yıkarım.
Eh az biraz, nazı-niyazı hoşgörülmeli muhabbetin.

* * *

Gayda ve tulum meselesine gelirsek, bir itirazım var.
Eğer Kılıçdaroğlu gerçekten twitter mesajına tulum yerine gayda yazan iki sosyal medya görevlisini işten attıysa...
Ve tek neden buysa; elbet üstüme vazife değil ama, -sulu ya da susuz- bu yaptırım ağır geldi bana.