Alarme olmamak

ÇARŞAMBA geceyarısı, saat 03.36...

Haberin Devamı

Pencereden sızan yağmur ve leylak kokukusuyla gecenin, sessizliğin keyfini çıkarıyorum.
Emek 4. Cadde taraflarından bir otomobil alarmı başlıyor.
Susmuyor dakikalarca...
Hırsız için bestelenmiş müziği, daldan dala/telden tele çığlıklanıyor.
Değişik, birbirinden farklı siren sesleriyle ine-yüksele...
Kimse “alarme” olması gereken, bir zahmet uyanıp sustur(a)mıyor cici arabasına bicilediği alarmını...

* * *

Alarm çalıyor, gelen giden yok.
Ne işe yarar alarm?
Çaldığında kalkıp müdahale etmek, en azından çıkıp bir bakmak için takılmaz mı?
Beş dakikaya yakın bir süre çalıyor.
Sonra susuyor, bu kez söylenen sahibinin sesi eşliğinde...

* * *

Belki siz de okudunuz, ÖSS sınavları sırasında çalan otomobil alarmı haberlerini.
Veliler seferber olup, otomobilin sahibini arıyor.
Bulamıyorlar.
İki polis kabloyu sökerek alarmı susturuyor.

* * *

Haberin Devamı

Bir de alarm mevsimi var.
Sonbaharda At kestaneleri yere düşmeye başladığında...
Sokaktaki otoların alarmları, kaportaya her kestane düştüğünde bağırmaya başlıyor.
Canı yanmadığı ama geceyarısı can yaktığı kesin...

* * *

Peki aslında alarm ne zaman çalar? Ne zaman çalmalı?
Kapı, kilit, bagaj, motor kaputu zorlanırsa.
Cam kırılırsa...
Arabaya bir başka araba çarparsa.
Otomobil çekilirse.
Lastikleri sökülürse.
Ama bir çok alarm, bunların hiç birisi olmadan bağırıyor.
Kalitesiz olduğu ya da hassaslık ayarı yanlış yapıldığı için.

* * *

Evlere takılan alarmlar da, zaman zaman geceyarısı başlıyor konserine.
Alarm, gürültü kirliliğinin en uç boyutlarından birisi.
Bu konuda üreten firmaya da sorumluluk düşüyor.
Satana da... Ayarsız alarmı alıp, takana da.
Lütfen duyarlı olalım.

Yazarın Tüm Yazıları