Paylaş
Pikniğe gittiğinizde ya kilitli-kapapalıdır tuvaletler, ya da pislikten geçilmez çoğu kez.
Bazısı penceresi-damıyla üstü açık, “cabrio” stiliyle “gizli-gözden uzak bir ihtiyaç molası”nı olanaksız kılar.
Bazısı, üç yıldır yapım aşamasında ya da “tadilat”tadır.
Sanki kat çıkılacak.
* * *
Hani bunlar, artık sıradan “hal-i umumiye” de...
“Umumi Tuvalet”i hiç olmayan yerler de var.
Ve birisi de, hayrettir, Gençlik Parkı.
Yedi-sekiz milyon liraya yenilenen koca parkta bir tek tuvalet yok.
Ne gerekçeyle, nasıl yapılmamıştır anlamak mümkün değil.
Milliyet Ankara Muhabiri Gizem Karakış, Başkan Melih Gökçek’e aktarmış sorunu, ne yapılacağını sormuş.
Başkan da, “vatandaştan talep gelmesi halinde tuvaletin yapılacağını” söylemiş.
Valla o dar anda talep nereye, nasıl gelir, sorun nasıl halledilir bilemem ama...
Özellikle gelişmekte olan ülkeler için, tuvalet medeniyettir.
Önce varlığı, sonra temizliği ile...
* * *
Okur mektuplarına da yansıyor mesire yerlerindeki tuvalet sorunları.
İstanbul’da Conrad Oteli’nin roof katındaki gibi boğaz manzaralı tuvalet değil de beklenen.
Temiz, sayıca yeterli, kullanıma açık olsun yeter.
* * *
AK Parti Milletvekili Mehmet Çiçek’in bir dönem gündem yaratan örneği geliyor aklıma:
“İslam dini hayatın her safhasında yaşanmayı emreden bir dindir.
Affedersiniz insanların tuvalette nasıl davranacakları belirtilmiştir, kurallaştırılmıştır.”
Önce bulalım da, sonra kuralı, kullanımı kolay...
Paylaş