Yaşar Nuri Öztürk: Profesör Özemre'nin kitabı

Yaşar Nuri ÖZTÜRK
Haberin Devamı

Kitabın adı, ‘‘Kur'an-ı Kerim ve Tabiat İlimleri.’’ Yazarı, uluslararası bir değer olan nükleer fizik profesörü Ahmet Yüksel Özemre...

Daha önce eserlerinden tanıdığım Özemre'yi ben, Işığa Çağrı adıyla yaptığım televizyon programına üst üste üç kez konuk ederek yakından tanıma imkánı bulmuştum. O bir nükleer fizikçi ama, aynı zamanda İslam ilahiyatıyla ciddi biçimde meşgul olmuş düzeyli bir düşünce adamı. İlim çilesi, irfan nasibi yüksek bir bilge.

Üzerinde konuştuğumuz son eserinde tabiat bilimleri ile vahyin verileri arasındaki ilişkiyi-alışverişi eleştirel bir yöntemle ele alıyor. Katılmakta zorlandığım bazı tespitler var. Dil, yaşayan Türkçe'den biraz uzak ama böyle olması Özemre'nin eserini ‘‘çok değerli’’ olarak nitelememi engellemiyor. Çok değerli, çok düzeyli ve okunması gerekli bir eser... Bilim, kültür ve irfan hayatımız adına kendisine teşekkür ediyorum.

Kitabını, ‘‘kardeşime’’ diye imzalamış; ben de ona ‘‘ağabey’’ diyerek saygımı iletiyorum.

Kitap, ‘‘Kur'an Tefsirinde Modernist Akım’’ başlıklı bir girişle başlıyor. Modern akımın, Kur'an'ı bir tür laboratuvar kitabı gibi algılamasına ilişkin eleştiriye aynen katılıyorum, akımla ilgili diğer eleştirilere ise katılamıyorum.

‘‘Tabiat Bilimlerinin Mahiyeti, Fiziksel Realitenin Algılanışı, Vahiy-Akıl İlişkisi, Müteşábih Ayetler, Mucize, Hikmet ve Pozitif İlimler, Bing Bang Efsanesi’’, kitabın diğer bölümleri...

Özemre'nin kitabının 88-90 sayfaları arasında, ‘‘İlimlerin İslamileştirilmesi Meselesi’’ başlığıyla yer alan kısa bölüm, bence ayrı bir kitap değerinde... Çünkü bu kısa bölüm, Müslümanlara son zamanlarda yapılan en büyük kötülüklerden birini büyük bir ustalıkla deşifre etmektedir. ‘‘Depremin Gösterdikleri’’ kitabımda, Batı'nın Müslümanlara vurduğu darbelerin en yıkıcılarından biri olarak gösterdiğim ve öncüsünün de yine Batı tarafından öne çıkarılan İranlı bir profesör olduğunu ortaya koyduğum (Bk. Deprem, s. 126-127) bu kötülükle ilgili olarak Özemre'nin birkaç satırını şükranla (ve birkaç kelimeyi sadeleştirerek) alıntılamak istiyorum:

‘‘Bir sömürge tebaası ezikliği kompleksiyle, içinde yaşadığı İslam toplumunun bütün olumsuz yanlarını ilmin ‘‘İslami’’ olmamasına bağlayan marjinal bir zümre, ilimlerin İslamileştirilmesiyle İslam toplumunun bütün sıkıntılarının giderilmiş olacağı ütopyasının propagandasını yapmaya başlamış bulunmaktadır. Savunucularını, ilim camiasında istihzaya muhatap kılmaktan ve yalnızlığa itmekten başka marifeti olmayan bu nifak unsurunun bir işe yaramayacağı yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamıştır.’’

‘‘Tabiat ilimleri kavramını ırkçı bir tutumla káfirleşmek ilan eder, tabiat ilimlerini İslamileştirmek gibi bir harekete kalkışırsanız ve hele hele fizikle meşgul olan Müslüman ilim adamlarına saldırırsanız, kendinize de, temsil ettiğinizi sandığınız topluma da, hatta ümmete de pek çok söz getirir ve eninde sonunda kaçınılmaz bir biçimde, ilim üretmeden marjinal ve ezik kalmaya mahkûm olursunuz. Cenabı Peygamber, ‘‘İlim Çin'de de olsa gidin, alın!’’ derken ilmin İslamileştirilmesine hiç de işaret etmemiştir.’’

‘‘İlmin İslamileştirilmesi projesi temkin ve teenniden uzak, bozgunculuğa müsait bir heves ve softaca bir saplantıdır. Ayrıca, bu konuda yazı yazanların ilimle alakası yoktur.’’

Özemre'nin ufuk açan kitabını mutlaka okumalıyız diye düşünüyorum.

Yazarın Tüm Yazıları